Işığın Kaynağı Dergisi’nin dördüncü sayısıyla okuyucuyu buluştururken ilk günkü heyecanla yolumuza devam ettiğimizi bilmenizi istiyoruz. Geride bıraktığımız sayılara, panellere, toplantılara baktığımız zaman şunu görüyoruz; bu topraklarda dostluk fidanlarını nasıl filizlendireceğimizin yollarını aramışız. Temennimiz bu heyecanın hiç eksilmemesi. Gelecek için ümitlerimiz, hayallerimiz, düşüncelerimiz, yapmak istediklerimiz var…
Işığın Kaynağı Dergisi’nin aynı zamanda İzmir’den yola çıkmış olmasının bizce daha da büyük önemi var. Bu bölgede edebiyat/sanat konularına daha önce bu boyutta zaman ayıran dergi olmamıştı. Bu konuda bizi başka şehirlerden arayan dostlarımızda güç vermektedir.
Farklı bir şeyler yapalım diyoruz. “Dünyada görmek istediğiniz değişikliğin kendisi siz olun,” sözünden yola çıktık. Yanlış tabuları yıkıp, küskünleri barıştırıp, insanları karşılıklı konuşturmayı arzuluyoruz. İnsan adına aklımıza takılan her şeyi tartışacağız, unutmayın konuşan insandan zarar gelmez. Zarar konuşmayan, baskılanan, sindirilenlerden gelir. Doğru, herkes için, her yerde doğru olandır. Karşılıklı sakin bir şekilde konuşunca bunu herkesin anlaması mümkündür. İnsanlar içinden geçeni gönül rahatlığıyla söylesin istiyoruz. Fikri hür, vicdanı hür, iradesi hür erdemli nesilleri ancak böyle yetiştirmek mümkün olur düşüncesindeyiz. “Zor” dediğinizi duyar gibiyiz ama biz bir kez bu yola koyulduk inşallah beraber aşacağız zorlukları. İnsanın genine şifrelenmiş erdemin eninde sonunda hâkim olacağına inanıyoruz.
Soğuk bir kış geçiriyoruz. Güzel ve heyecanlı çalışmalarımız yanında istenmeyen olaylarla da karşılaşıyoruz. Tabi ki kış kışlığını yapmalı biz de payımıza düşeni almalıyız. Şiirimizi, nesrimizi kar/kış üzerine de yazmalıyız. Sanatımızı kardan yapıp karşısına geçip seyrederken gülümsemeliyiz. Ne güzel hayaller değil mi? Fakat yollarda, sokaklarda donan insanların acısını yüreğimizde duymamak mümkün değil. Aşırı buzlanmalar sonucu çok sayıda trafik kazası ve kötü sonuçları içimizi sızlattı. Hele soba zehirlenmelerinin üst üste gelmesi oldukça üzdü bizleri. Şiddetin sebebi ne olursa olsun, nereden gelirse gelsin vicdanları rahatsız ediyor. Bütün insanlara sesleniyoruz: “Lütfen sabırlı/dikkatli olun. Hiçbir şey candan tatlı olamaz, biz sizinle beraber yaşamak istiyoruz.”
Bütün bunları düşünerek bu sayımızda “Eğitim ve sanat” dedik. Elbette bu girift konuyu kısa zamanda çözemeyeceğimizi biliyoruz. Eğitimin her zaman takipçisiyiz ve hassasiyetle üzerinde duracağız, beraber olacağız ve çözümü beraber bulacağız. Eğitim hepimizin milli meselesi bu konuyu çözmeden bize dur durak olmayacak.
Dergiye emeği geçenler arayışa devam ediyor. Bu sayıda Türk Edebiyatında önemli yer tutan masallar ile ilgili bir konu açıldı. Bu konuyu devam ettirmeyi düşünüyoruz. Ayrıca Şah’ın Rüzgârı’nın yazdığı eleştiri konusunun ilgi çekeceğini düşünüyoruz.
Başından beri dergimizde köşeli yazılarıyla yer alan İbrahim Ülger bu sayıdaki “Erdemliler Hareketine İhtiyaç Var” yazısıyla oldukça sakin ve sorumluluk almış görünüyor. Aydın Dinçoğlu “Toplumsal Değişim Kaçınılmazdır” başlıklı yazısında endişelerini ve nasıl olunması gerektiğini anlatıyor.
“Eğitim ve Sanat” dosyası; Abdulkadir Yıldız’ın “Dut Yemiş Bülbüle Dönüştürme Süreci: Eğitimimiz” yazısıyla başlıyor. Naci Gümüş, “Eğitim-Öğretimde Kalite ve Verimlilik”, Özcan Bahadıroğlu, “Eğitimde Kitap ve İletişim”, Mehmet Çoban, “Biçimlendirme”, şiirleriyle de tanıdığımız Ahmet Şahiner, “Sanatın Vazgeçilmezi, Özgürlük Aşkıdır”, yazısı, Mehmet Yazıcı, “İslam Dininde Eğitim Öğretim Olgusu”, Turgut Üzüm, “Çevre Eğitimi”, Mehmet Beşeri, “Eğitim Üzerine Notlar” öne çıkan yazılardan bazıları.
Balkan Göçmenleri konusunda: Osman Akbaşak’ın “Mübadele: Filler Tepişti, Çimenler Ezildi” ve Firdevs Tunçay’ın “Rumeli Coğrafyasına Yolculuk” yazıları göze çarpanlar.
Masal dedik ya işte o bölüm; “Bir Varmış Bir Yokmuş” olarak yer aldı. Asuman Memen’in “Masal ve Çocuk”, Bengü Demiray “Masala Kendi Tarihçemden Bakarken” yazılarıyla dergimize renk kattılar. Tam zamanında aramıza katıldılar, iyi bir isabet diyoruz. “Şu Hayvanlara Bir Hal Oldu” manzume çalışması, masal diyip geçiştirilmeyecek kadar önemli bir çalışma. Erdoğan Baysal, “Kapağında Roman Yazan Her Kitap Roman Değildir” yazısıyla roman üzerine tespitlerini bizimle paylaşıyor.
Bu sayımızda dikkat çeken gelişme, şairlerin dergimize gösterdikleri ilgi oldu. Böylece öne çıkan şiirler de peş peşe sıralandı.Her sayımızda yazılarıyla dergimize katkı sağlayan Ümit Yaşar Işıkhan bu sayımızda “Sen” başlıklı şiiriyle yer aldı. Timuçin Özyürekli, ilk sayımızdan bu yana dergimize katkı sağladı. “Mavera” şiiriyle tam da istediğimiz yerini aldı. Çocuk edebiyatı üzerine nesir yazılarıyla tanıdığımız İlhan Soytürk bu sayımızda “İtiraf” adlı şiiriyle çıkıyor karşımıza. Şair Şahan Coker “Düş/Eşi” adlı şiiriyle aramıza katıldı ve diğerleri...
Edebiyat/sanat dünyasından katılımlarla “Işığın Kaynağı Dergisi” her gün biraz daha safları sıklaştırıyor. Bu yaprakların arasında her güzel düşünce kendine bir yer bulacaktır. “Sevgi insanlığın şiddet hayvanların kanunudur,” diyoruz.
Mahir Adıbeş
Adres:
Işığın Kaynağı Dergisi
1485 sokak, No:14, Alsancak/İzmir
Tlf: 02324225523
E-posta: info@isiginkaynagi.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.