Türk ve İslam dünyasının uyanış çağrısını en berrak biçimde dile getiren mütefekkirlerden biri olan İsmail Gaspıralı, yalnızca yaşadığı çağın değil, bugünümüzün ve yarınımızın da yol göstericisi olmaya devam etmektedir. Onun “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” şiarı, bir slogan olmanın ötesinde; bir milletin ufkunu, bir ümmetin derinliklerini ve bir insanlık idealini işaret eden bir çağrıdır.
Gaspıralı, kalemiyle yalnızca yazmadı; bir medeniyet tasavvurunu mayaladı. “Tercüman” gazetesinin sütunlarında dile gelen fikirleri, Osmanlı’dan Türkistan’a, Kafkasya’dan Hindistan’a kadar geniş bir coğrafyada yankı buldu. O, milletlerin sadece askeri ve siyasi kudretle değil, ilim, maarif ve kültür yoluyla dirileceğine inanan bir mütefekkirdi. Bu inancını da hayatı boyunca, bütün imkânsızlıklara rağmen taşıdı.
Onun ömrü, bir davanın adanmışlığıdır. Gaspıralı, düşüncenin eyleme, ideallerin hayata dönüşebileceğini gösterdi. Dilin birleştirici kudretiyle millî şuuru uyandırdı; eğitimin dönüştürücü gücüyle mazlum toplumlara özgüven aşıladı; modernleşmenin köksüz bir taklit değil, köklü bir ihya olduğunu savundu.
Bugün, dünyamızda parçalanmışlıkların, dağınıklıkların ve unutulmuş ideallerin gölgesi dolaşırken Gaspıralı’nın mirası bizlere yeniden birlik olmadan diriliş, diriliş olmadan istikbal olmayacağını hatırlatıyor.
Türkiye Yazarlar Birliği olarak, bu büyük fikir ve mücadele insanını rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. İsmail Gaspıralı, sadece kendi dönemine değil, bütün çağların vicdanına seslenen bir münevver ve mütefekkirdir. Onun çağrısı, bugün de kalemlerimizin, sözlerimizin ve gönüllerimizin ufkunu aydınlatmaya devam etmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.