• İstanbul 19 °C
  • Ankara 26 °C

İstiklâl Mahkemeleri niçin kuruldu, nasıl çalıştı ve dava dosyaları ne oldu?

İstiklâl Mahkemeleri niçin kuruldu, nasıl çalıştı ve dava dosyaları ne oldu?
İstiklâl Mahkemeleri, ilk Büyük Millet Meclisi’nin 11 Eylül 1920 günkü ictimaında kabul edilen 21 Sayılı Kanun’la kurulmuş ve bu fevkalâde mahkemelerin faaliyeti, o tarihten günümüze dek geçen altmış küsur yıla rağmen -maalesef- karanlıkta kalmış, aydınlığa kavuşamamıştır.

Bu, faaliyeti karanlıkta kalıp aydınlığa kavuşamayan İstiklal Mahke­meleri’nin içyüzü nedir? Bu fevkalâde mahkemeler niçin kurulmuş, nasıl çalışmış ve o mahkemelerce hükme bağlanan davalara ait dosyalar ne ol­muştur? Biz bu sualleri, en emin kaynak olan Büyük Millet Meclisi za­bıt ceridelerinden istifade ile cevaplandırarak, bir zamanlar adı korkuyla anılan İstiklal Mahkemelerinin içyüzüne ışık tutmaya çalışacağız.

Bilindiği gibi Büyük Millet Meclisi, 23 Nisan 1920 Cuma günü An­kara’da açılmış ve bu meclis, açılışından hemen bir hafta sonra “Hıyanet-i Vataniye Kanunu”nu kabul etmiştir. Afyonkarahisar Mebusu Mehmed Şükrü (meşhur Şükrü Hoca) Efendi tarafından teklif olunan ve Meclis’in 29 Nisan 1920 günkü toplantısında kabul edilen 2 Sayılı bu kanunla,

“Büyük Millet Meclisi’nin meşruiyetine isyanı mutazammın kavlen veya fiilen veya tahriren muhalefet veya ifsadatta bulunan herkes hain-i vatan” kabul edilmiş, aynı kanunun ikinci maddesinde de bu çeşit kimse­lerin ölüm cezasına çarptırılmaları yer almıştır. Düşman sürülerinin Ankara önlerine kadar geldiği o acı günlerde mer’iyette olan bu “Hıyanet-i Vataniye Kanunu”na rağmen yurdun muh­telif mıntıkalarında yer yer isyanlar baş göstermiş, bu arada asker kaçak­ları çoğalmış, hatta Meclis zabıtlarına geçen korkunç bir hakikata göre mevcudu seksen, yüz olan bazı taburlardaki asker sayısı üçe, dörde kadar inmiştir. Bu vahim hâl karşısında hükümet yedi maddelik bir kanun tek­lifi hazırlamış ve bu kanunla bir milletin tehlike anlarında başvurabile­ceği en şiddetli tedbirler getirilmiş, mesela “Hükümetçe gösterilen müd­det içinde geri dönmeyen kaçak ve bakaya efradın evleri yıkılır, malları ve hayvanları alınır.” hükmü kanunun birinci maddesinde yer almış, ancak bu madde, Millî Müdafaa Komisyonu’nca, “Ev yıkılması, memleketimizin esaslı bir servetini yok edeceğinden uygun bulunmamış ve zaten harap bir hâlde olan köylerin bu suretle yıkılması, yerinde görülmeyip muhacirlerin yerleştirilmesi için zorluklar içinde çırpınan hükümetin bu suretle alınacak evleri muhacirlere tahsis etmesi” uygun görülerek kanun maddesi değiş­tirilmiştir.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/alinti/istikll-mahkemeleri-nicin-kuruldu-nasil-calisti-ve-dava-dosyalari-ne-oldu-h44647.html

Bu haber toplam 944 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim