Erdevir'i şiir, öykü, eleştiri gibi türlerdeki edebî çalışmalarıyla tanımaktayız. Bunun yanında dergicilik faaliyetleriyle de kültür ve edebiyat dünyamıza büyük katkılar sağlamaktadır. Yazar bu eseriyle de öyküdeki yetkinliğini kanıtlamış görünüyor.
Erdevir merkez öykücülerinden olmamasına ve taşrada yaşamasına rağmen öyküsünü taşra romantizmine, köylülerin cahilliğine, geçim sıkıntısına boğmaz. Kahramanlarını da yöresel ağızlarıyla konuşturmaz. İstanbul Türkçesi'ni tercih eder.
Öykülerde insana dair türlü konulara başarılı bir tahkiyeyle yer verilir. Öykülerde hikâyenin gittikçe azaldığı ve anlatının ön plana çıktığı şu dönemde hem hikâyesi hem de güçlü dil ve anlatısı olan bir eserdir Karanlığı Tanıyorum.
Erdevir öyküsünde zaman zaman şiirsellikten beslense de diğer eserlerindeki öykülerin aksine bu eserde şiirselliği geri planda tutmuştur. Öykülerin tertemiz bir Türkçeyle yazıldığını görmekse Türk edebiyatı için büyük bir umuttur. Ayrıca yazarın kelime hazinesi de oldukça zengindir. Erdevir bu öykü derlemesinde ayrıca kendi kişisel yazın tarihi için de yeniliklere gitmiştir. Büyülü gerçeğe çok yaklaşmış ve çok katmanlı öyküler deneyerek teknikte de kendini geliştirdiğini göstermiştir. Ayrıca yazar büyülü gerçeklik denemesinde gelenekten de tamamen kopmadan yazdığı 'Şehrazat'ın Camdan Kuşu' adlı öyküsüne kendi sesini vermiştir. Neler yazdığını gördüğümüz yazar neler yazabileceği konusunda da okurlarına fikir vermektedir.
Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/karanligi-tanima-oykusu-k5979.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.