Ona başvurulduğu takdirde, sayfalarını çevirme zahmetine katlanıldığında size kendi zamanından kendi mekânından kendi duygu ve taşıdığı düşüncelerinden hisseler sunar. Yeter ki sayfalarını çevirme zahmetine girişilsin ve sayfalarda neler anlatıldığının peşine düşülsün. Kitap o zaman bir canlı organizma gibi önce gözlerinizden sizi yakalamaya ardından zihninizi ardından da kalbinizi ve tüm bedeninizi sayfalara çekerek ayrı bir zaman, ayrı bir mekân, ayrı bir renk ve koku içerisinde sizi dolaştırıp durur. Bu eşsiz seyahatte size sundukları önce bilinmez bir aksiyonla sizi kendine çekerken, merakınızı büyütür, büyütmelidir de, bu merakla sizi sayfalardan ayırmadan gezdirip durur. Harflerden, kelimelerden, cümlelerden rengârenk, binlerce ayrı kokuyu, ayrı görüntüyü ve kişiyi bir anda odanıza, etrafınıza doldurur. Siz bunca şey arasında sessizce onlara dâhil olurken hayretle asıl meseleye tutunmak için çabalarsınız. Bazen bir kokunun peşine takılıp bunun hangi bahar ülkesinde ortaya çıkmış bir çiçeğin kokusu olduğunu düşünürsünüz, ya da kimin kokusu olduğunu merak edersiniz. Bazen çok tanıdık gelen bir sese kulak kesilirsiniz, bazen de bir yüze. Evet bir yüze… bu yüz belki de rüyalarınızda peşinde koştuğunuz bir sevgilinin yüzüdür. Kitaplar, evet, yokzaman, yok mekân içerisinde zaman içinde mekânı ve mekân içinde zamanı size bir potada eriyik halde sunar. Siz bir seyyah gibi dolaşıp durursunuz sayfalarda.
Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/kitap-okumak-ve-anlamak-k5481.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.