• İstanbul 15 °C
  • Ankara 10 °C

Kudüs Sevinciyle Yola Düşen Endülüslü Seyyah: İbn Cübeyr

Kudüs Sevinciyle Yola Düşen Endülüslü Seyyah: İbn Cübeyr

Ortaçağ ve seyahatname deyince akla gelen ilk isim kuşkusuz İbn Battûta’dır. Ortaçağ’ın en büyük Müslüman seyyahı kabul edilen İbn Battûta, Avrupa hariç tüm dünyayı gezmesi, gezdiği yerler hakkında siyasi, ticari, hukuki vb. birçok alanda çok çeşitli bilgiler sunması sebebiyle haklı bir şöhrete ulaşmış, bununla birlikte toplumların adet ve örfleri, giyim kuşam tarzları, yemek kültürleri, merasim ve sosyal statüleri hakkında verdiği ilginç bilgiler ona ilk antropologlardan olma vasfını da kazandırmıştır.

Her ne kadar zihnimizde ilk beliren isim İbn Battûta olsa da aslında seyahatname türünün İslam dünyasında çok erken dönemlerden itibaren gelişmeye başladığı, ilk beş asırda gelişim gösterdikten sonra 6. yüzyılda Mağrib ve Endülüs coğrafyasında zirveye ulaştığı görülmektedir.

İbn Battûta başta olmak üzere birçok önemli seyyahın İslam dünyasının batısı kabul edilen Mağrib ve Endülüs’ten yetişmesi tesadüf değildir. Bulundukları coğrafyanın hac mekânı kutsal topraklara olan uzaklığı sebebiyle Endülüslüler önce hac farizasını yerine getirmek, bununla birlikte ilmin beşiği kabul edilen Doğu İslam dünyasından istifade etmek amacıyla pek çok seyahat düzenlemiş, seyahatname türünün en güzel örneklerini vermişlerdir.

Eseri birçok seyahatnameye kaynaklık etti

Endülüs’ün yetiştirdiği önemli seyyahlardan biri de 6. yüzyılın en büyük seyyahlarından biri kabul edilen İbn Cübeyr’dir. Eserinin hem üslup hem de verdiği bilgiler açısından İbn Battuta dahil birçok seyahatnameye kaynaklık etmesi, Haçlı Seferleri hakkında klasik tarih kaynaklarından tamamen farklı bilgilere yer vermesi, Türk tarihiyle alakalı önemli bilgileri ihtiva etmesi İbn Cübeyr’in en az İbn Battuta kadar büyük bir önemi haiz olduğunu göstermektedir. Fakat 1800’lü yıllardan itibaren oldukça önemli sayıda oryantalist çalışmaya konu olan İbn Cübeyr hakkında ülkemizde yapılan araştırmalar oldukça 

kısıtlıdır. Seyahatnamesinin Türkçeye ilk tercümesi 2003 yılında İsmail Güler tarafından yapılmış ve “Endülüs’ten Kutsal Topraklara” adıyla yayımlanmıştır.

540’ta Endülüs’ün Belensiye şehrinde dünyaya gelen İbn Cübeyr, üst düzey devlet memuru olan babasından ilk eğitimini aldıktan sonra dönemin önemli âlimlerine talebelik yapmış, Gırnata Valisi’nin nezdinde kâtiplik yaparak baba mesleğini sürdürmüştür.

Hac vazifesini yerine getirmek maksadıyla Gırnata’dan yola çıkan İbn Cübeyr Kuzey Afrika sahillerini takip ederek Septe, İskenderiye, Kahire şehirlerini ziyaret ettikten sonra Kızıldeniz üzerinden Cidde’ye oradan da Mekke’ye ulaşmış, burada sekiz ay kalmıştır. Seyahatnamesinin büyük bir bölümünü sekiz ay kaldığı Mekke’deki hatıraları oluşturmaktadır. Mekke’den sonra Hz. Peygamber’in yurdu Medine’yi ziyaret eden İbn Cübeyr, dönüş yolunda bir kervana katılarak çöl üzerinden Bağdat, Musul, Kuzey Suriye’yi dolaşıp oradan Halep ve Şam’a geçmiş, iki ay kadar da Şam’da kalmıştır. Şam’dan sonraki istikameti ise Kudüs Krallığı’dır. Tarihi Sur şehrinde birkaç gün geçirdikten sonra bir Ceneviz gemisiyle Akka’ya, oradan da Sicilya Adası’nın Messina kentine ulaşmış, Messina’dan da yurdu Gırnata’ya dönerek seyahatini tamamlamıştır.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/kitap/kudus-sevinciyle-yola-dusen-enduluslu-seyyah-ibn-cubeyr-h26108.html

Bu haber toplam 288 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim