Şüphesiz herkesin anası özeldir, benzersizdir, kıyas kabul etmeyecek kadar değerlidir. Benim için de annem öyledir. Öyle bir kadındır ki, kendi kocasına önce hanımlık, sonra annelik yapmıştır. 10 yıldan fazla bir süre, felçli kocasına adeta çocuk gibi bakmış. Yemeğini eliyle yedirmiş, altını temizlemiş, yıkamış, bakımını yapmıştır. Ve ardından babalık vazifesine geçmiştir. Hasta olan babamın yerine baba olmuştur. Bir kadın düşünün ki, kocasına annelik, çocuklarına babalığı da yapabiliyor, analık vazifesine ek olarak.
Her ona gittiğimde önce saçlarını göstermesini isterim. Tuhaftır ama utanır, sıkılır. Uyurken bile gizler saçlarını. Ve şaka yollu zorlamayla açtırdığımda başını, saçları dökülür yüreğime. Bembeyaz, pamuk şekeri gibi gelir bana. Her telinde ızdırap, sıkıntı ve hüzün vardır sanki.
Telefonda babalar günümü kutlarken, gözlerim doldu ve 'ben de senin babalar gününü kutlarım' dedim insiyaki olarak. Klasik cevabını yapıştırdı, 'her sene bu zamanı gör!' Öyle derler bizim oralarda. El öpene, bayram, kandil kutlayana; 'El öpenlerin çok olsun, her sene bu zamanları gör..' denir.
Babalara sevgi konusunda hep haksızlık yapıldığına inananlardanım.
Annemize sevgimizi ifade etmekte asla cimri davranmayız. Ama sıra babaya gelince, pintiliğimizi önleyemeyiz nedense. İşte bu nedenle, babaların özellikle kaybedilmesinden sonra, bıraktığı boşluk gelip oturur hep içime. Babasızlık inanılmaz zordur. Bilirim...
Analık zaten zor, bir de babasız kalan çocuklara babalık yapan analığın baba rolünü de üstlenmesinin zorluğunu anlatmak hem zor hem epey uzun sürer galiba. Elbette babalarımızın kıymetini bilmek lazım ve gidişiyle hayatımızdan çok önemli şeyleri alıp götüren babaları, hep rahmetle yâd etmek gerek. Ama baba gibi olan anaları daha fazla öpmek, sarmak, takdir ve teşekkürlerle koklamak lazım.
Bayramlarda, seyranlarda, anneler gününde ya da fırsatı bulunan her anda tebrik edip, avuçlarını yanaklarımıza değdirmek, parmaklarını göz kapaklarımızda gezdirmek lazım. Ve babalar gününde, baba gibi olan anaları bir daha hatırlamak, bir daha şükran ile ellerine sarılmak lazım.
02.07.2012 Zaman































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.