• İstanbul 16 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 13 °C
  • Sakarya 17 °C
  • Şanlıurfa 20 °C
  • Trabzon 15 °C
  • Gaziantep 17 °C
  • Bolu 11 °C
  • Bursa 18 °C

M. Seyfettin Erol'dan: ABD ve İran: “Sulh-i Mecburi” mi?

M. Seyfettin Erol'dan: ABD ve İran: “Sulh-i Mecburi” mi?
“ABD-İran Nereye Koşuyor?” başlıklı yazımızı, “...

5. İran-Körfez ilişkilerinde dengenin her geçen gün bozulması ve özellikle de Suudi Arabistan’ın bölgesel krizlerde ağırlığını arttıran bir ülke haline dönüşmesi ve Şii jeopolitiği açısından ciddi, radikal bir tehdit oluşturmaya başlaması;

6. Bu sürece paralel olarak radikal Selefi grupların ve özellikle de El Kaide’nin artan faaliyetleri, güvenlik bağlamında yol açtığı tehdit; buna karşılık, Hizbullah vb. örgütler üzerinden yürütülen “vekaleten savaşlar”ın çok boyutlu artan maliyetleri ve bunu karşılamada yaşanılan sıkıntılar.

Bu son madde, bir çoğunuzun aklına “İran-Taliban-ABD” üçlüsünü getirmiş olmalı. Hatırlanacağı üzere, İran ABD’nin Afganistan işgaline Taliban tehdidine son verileceği beklentisiyle sessiz kalmıştı. Nitekim, Ruhani’nin 20 Eylül’de Washington Post’ta yayınlanan makalesi de bu noktada önemli bir ipucu veriyor. “Kan davalarının devri bitti. Küresel liderlerin tehditleri fırsatlara dönüştürmek için liderlik etmeleri bekleniyor” dediği yazısında ulusların terörle, radikalizmle, siber suçlarla ve diğer sorunlarla baş edebilmek için “kaba kuvvet” yerine “kazan-kazan sonuçlar” peşinde koşması gerektiğine vurgu yapan Ruhani’nin burada özellikle el Kaide’nin adını zikretmesi oldukça manidar. Ruhani, adeta el Kaide’yi ortak bir düşman yerine koyuyor ve ABD’ye “gel birlikte mücadele edelim” diyor.

Burada dikkat çekici bir diğer ifade ise, “tehditleri fırsatlara dönüştürmek” ve “buna liderlik etmek”. Bu ucu açık ifade, “Yeni Ortadoğu” yapılanmasında yeni ortaklıklara kadar bir çağrışımda bulunuyor. Bundan, başta İsrail ve Suudi Arabistan olmak üzere bölgede liderlik hesapları olan ülkelerin pek de memnun kalmayacağı açıktır ki, buna Türkiye de dahildir. Dolayısıyla, İran bir taşla bir kaç kuş vurmanın peşinde. Bu da “Pers pragmatizmi”ni bir kez daha ortaya koyuyor.
ABD perspektifinden meseleye yaklaştığımızda ise şu hususların etkili olduğunu görüyoruz:
1. Ortadoğu’yla sorunlarını bir an önce bitirip, nihai hedefi Çin’e yönelmek (Bunu yaparken de, Çin’in bölgedeki nüfuz alanını daraltma ve baskı altına almak istemesi ki, bu da Rusya ve İran’la yeni bir işbirliği süreci anlamına gelmektedir);
2. Ortadoğu’da uzun soluklu yeni bir savaşı göze alamamak (Kamuoyu desteğinde yaşanan sıkıntı, devam eden iktisadi-mali kriz, müttefiklerle yaşanan sorunlar buna imkan vermiyor);
3. İran’ın bölgede etkisinin kırılamaması (Kırılamadığı gibi, söz konusu krizlerin İran’ın mukavemet gücünü, direncini daha da arttırdığı ve uzun soluklu gayri nizami harplere ağırlık vermesine yol açtığı görülüyor);
4. Rusya’nın İran konusunda ortaya koyduğu kırmızı çizgi ve bunun caydırıcılık etkisi (İran’a olası bir saldırı, yeni bir dünya savaşına yol açar uyarısı);
5. “Savaş tehdidiyle diplomasi” olarak da adlandırılan yöntemle savaşa varmadan, adım adım sonuç elde etmeye yönelik yeni stratejinin sonuç vermeye başlaması (Suriye gerginliğinde olduğu gibi, İran krizinde de bunu uygulamaya koymuş görünüyor).

Dolayısıyla karşımızda her iki taraf açısından daha rasyonel ve pragmatist bir tavrı gerektiren süreç söz konusu. Fakat, diğer taraftan oyunda gelinen son aşama, aşılması çok zor görünen güven sorunu ve diğer aktörlerin olası tepkilerinin de bu arada göz ardı edilmemesi gerekiyor. Ne de olsa oyun büyük, zemin kaypak ve herkesin kendine göre devam eden, bitmemiş bir hesabı var!

26.09.2013 Milli Gazete

Bu haber toplam 501 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim