Dolayısıyla, bu gelişmeler; “Yeni Devlet İnşası” projesinin başarı durumunu, “Yeni Afganistan” sürecinde yerel dinamiklerin geldiği aşamayı, bölge-bölge dışı aktörlerin Afganistan konusundaki tutum ve samimiyetlerini, Afgan Sorununun geleceğini ortaya koyması açısından büyük bir önem arz ediyor.
Diğer taraftan, şu ana kadarki mevcut gelişmeler bölgesel-uluslararası diğer aktörler arasındaki güven sorununun halen devam ettiğini, ülkedeki askeri üslerin sorun oluşturacağını, merkezi yönetim ve diğer unsurlar arasındaki ilişkilerin “bölgecilik”, “kavmiyetçilik” ve “mezhepçilik” gibi nedenlerden dolayı kırılgan bir yapı arz ettiğini, Afgan üst kimliğinin oluşturulamadığını, dolayısıyla ulus-devlet inşası bağlamında çok boyutlu sorunun halen devam ettiğini bizlere gösteriyor. Seçime doğru ortaya çıkan bir takım koalisyon-cephe girişimleri de bu tespitimizi fazlasıyla destekliyor.
Peki, Afganistan bu kısır döngüden nasıl kurtulabilir? 2014 sınavını nasıl başarıyla atlatabilir? Bunun için neler yapılabilir?
Kuşkusuz bu sorulara net bir cevap verebilmek mümkün değil. Sonuçta çözüm, öncelikle Afganistan halkının ve içerideki dinamiklerin ortaya koyacağı iradeye bağlı. Sorunun temelini ve hatta bizzat kendisini oluşturan irade meselesi, hiç kuşkusuz dış dinamiklerin pozisyonlarını da önemli ölçüde etkileyecektir.
Burada, seçim sürecinde yerel dinamiklerin ortaya koyacağı uzlaşı, ülke geleceği adına büyük bir önem arz ediyor. Söz konusu dinamiklerin kendi aralarında oluşturacakları güçlü seçim ittifakları, daha kalıcı ve kurumsal bir hale getirilebilir. Böylece, seçimler Afganistan’da bölünmenin değil, birleşmenin birer unsuru haline dönüşür ki, bu güçlü bir demokrasinin tesisi kadar, Afganistan’ın gerçek anlamda bir ulus-devlet olmasına da hizmet eder.
Bir diğer ifadeyle, Afganistan’da yürütülen siyaset sorunların değil, artık çözümün adresi olmalıdır. Bu bağlamda silah siyasetin bir parçası olmaktan çıkarılmalı, yerini sandık ve halkın iradesi almalıdır. Afganistan iç dinamikleri kendi içerisindeki sorunu çözemediği sürece, dışarıdan hiç bir sihirli el bu sorunu çözemez. Bilakis, Afgan sorununu daha da derinleştirir ve hatta bölgesel anlamda genişletir.
Bu noktada öncelikle Afganistan’ın komşuları olmak üzere, bölgesel, uluslararası aktörlere de düşen önemli sorumluluklar bulunmaktadır. Bunların başında da Afganistan’ın “örtülü bir savaş” alanı olmaktan çıkartılması gelmektedir. Afganistan, büyük oyunların-emperyalizmin adresi olduğu sürece, bu ülkede istikrarın sağlanması hiç de kolay olmayacaktır.
Dolayısıyla, 2014 başta Afgan halkı ve komşu ülkeleri olmak üzere, tüm bölge ve dünya açısından önemli bir sınav yılı olacaktır. Fakat şu ana kadar ki gelişmeler, açıkçası bu sınavın hiç de kolay olmayacağını bizlere göstermektedir. Afganistan Seçimler Komisyonu (IEC)’nun bir önceki gün cumhurbaşkanlığı seçimi için başvuru yapan 27 kişiden 17’sini listeden çıkardığını bildirmesi ve bu listenin son halinin 25 gün sonra açıklanacağını duyurması bu bağlamda ilk önemli aşamayı oluşturmaktadır.
24.10.2013 Milli Gazete































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.