Dünya yeniden şekillenirken bunun kavgasız olması beklenemez. Bir yazımda dünyadaki büyük mücadelenin meydan muharebesinin Türkiye’de olacağını yazmıştım. Türkiye yeni dünya düzeninde ya bugüne kadar olduğu gibi bazı güç odakları tarafından yönetilir ya da dünya üzerindeki yerini ve iç politikasını kendisi belirler. Bugüne kadar ülkeyi yönetenler yahut yönetimi ele geçirmek isteyenler dış odakların büyük ölçüde etkisi altında kalmıştır. Mesela bütün darbeler sanıldığı gibi iç politikanın değil dış politikanın amacına uygun yapılmıştır. Mesela 12 Eylül darbesi için şöyle bir değerlendirme yapmıştım: Bu darbenin amacını hiç bilmeyen tek kişi Kenan Evren’dir. Bir ekonomi kitabında bu darbenin Türkiye’nin dünya ile bütünleşmesi için yapıldığını okuyunca analizimin haklı olduğunu düşündüm. Gerçi bu değişim Turgut Özal tarafından yapılmıştı ve buna karşı değildim. Ancak bu projenin ülke içinde planlanmamış olması, günün birinde aleyhimize sonuçlar doğuracak tertiplere de yol açabilirdi. Çünkü darbe döneminden sonra ülkenin yönetimi konusunda birçok proje gerçekleştirildi. Amaç bir kişiyi etkisiz hale getirmek gibi görünse de asıl amaç izlediği politikayı etkisizleştirmekti.
Yazının devamı için: http://haber.stargazete.com/yazar/hangi-asamadayiz/yazi-762934































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.