Bıyıklı şöyle konuştu: ‘Bizi yetiştiren büyüten memleketimize kültürel manada katkı sunmanın mutluluğu içindeyim. Bizim okul yıllarımızda kütüphanemiz yoktu. Köy şartlarında kitaplara ulaşma şansımız da yoktu. Yokluğun her türlüsü acıdır ama kitapseverler için kitaptan yoksun kalmak büyük acıdır. İlkokuldayken Öğretmenimizin hediye ettiği Ömer Seyfettin’in Yalnız Efe kitabıyla okuma sevgim başladı. O kitabın açtığı yoldan binlerce kitaba ulaştım. O kitap okumayı hayatımın merkezine yerleştirmeme vesile oldu. Bugün köylerimizde okuyan çocuklarımıza ulaştırdığımız kitaplardan da kendine dünyalar kuracak çocuklarımız. Her kitabın bir dünya sunduğunu görünce hayata bakışları zenginleşecek ufukları gelişecek. Bizler kitaba inanan insanlarız.
Bizim medeniyetimiz kitap medeniyetidir. Kitaplar, milletlerin maddi olduğu kadar manevi kaderinin de canlı şahitleridir. Mahfuz, korunmuş bir levhanın izdüşümüdür kitaplar. İnsanlığının ruhunun mücessemleşmiş, vücut bulmuş hâlidir.
Milletlerin ruhu kitaplarla canlanır, hayat bulur. Bunun için kitapsız milletler yok olmaya mahkumdur. Bu sebepledir ki milletlerin imhasına, yürüyen kitaplar olan âlimlerinden ve kütüphanelerinden başlanır. Bunun için Anadolu’daki Moğol istilasının ilk durağı kütüphaneler olmuştur. Ve Buhara’da, Endülüs’te, Semerkant’ta barbarlar önce kütüphaneleri yakmış yıkmış yok etmiştir.
Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı okuyan düşünen üreten nesiller yetiştirmek için desteklerini sürdüreceğini belirterek hedefinin Sindelhöyük’ün bütün okul kütüphanelerinin kitap ihtiyaçlarını tamamlamak olduğunu belirtti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.