27 Aralık 2023 tarihinde düzenlenen programa, Mehmet Âkif Araştırmaları Merkezi Başkanı D. Mehmet Doğan, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü ve Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Cahit Güran, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, öğretmenler, öğrenciler, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri katıldı.
Anma, Türkiye Yazarlar Birliği’nin Taceddin Dergâhında 45 yıldır yaptığı gibi Kur’an tilaveti ve İstiklâl Marşı’nın okunması ile başladı.
Kuran-ı Kerim tilavetini, “Kuran-ı Kerim güzel okuma Türkiye Birincisi” ödülüne layık görülmesiyle tanınan Mustafa Özyılmaz okudu.
Programın açılışında bir konuşma yapan Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Mehmet Âkif Ersoy’un sadece bir şair olmayıp, ülkemizin zor günlerinde nerede, hangi alanda ihtiyaç duyulursa orada görev yapan önemli bir düşünür, mütefekkir ve dava adamı olduğunu ifade etti.
Konuşmasında, İstiklâl ve İslâm şairi Akif’i 150. doğum yılında; yurt içinde ve yurt dışında çeşitli etkinliklerle yad ettiklerini belirten Arıcan şöyle konuştu:
TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Özbekistan Medeniyet Nazırlığı, TİKA, TÜRKSOY, Buhara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Üniversitesi ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nin iş birliği Özbekistan’da, TİKA, TÜRKSOY ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nin iş birliği ile Azerbaycan’da, TÜRSOY, Yunus Emre Enstitüsü ve Türkiye Maarif Vakfı’nın iş birliği ile Kosova ve Makedonya’da, Mehmet Akif İnan Vakfı, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ve Eğitim-Bir-Sen Burdur Şubesi iş birliği ile Burdur’da Türk Dünyası’ndan Âkif ve eserleri üzerine çalışan yazar ve ilim adamlarının konuşmacı olduğu programları başarı ile tamamladık. Bu faaliyetlerimize katkı ve katılım sağlayan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum.”
Altındağ Belediye Başkanı Dr. Asım Balcı da yaptığı konuşmada, “Mehmet Akif bir şair olduğu kadar milletinin derdiyle dertlenen, önemli bir mütefekkirdir. İstiklal Marşımız ile ilgili olarak, “O şiir bir daha yazılamaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O milletin malıdır’ dediği İstiklal Marşımız, Altındağ’da yazılmış. Üstat İstiklal şiirimizi yazarken ve bağımsızlık mücadelesine destek olurken, aynı zamanda ’Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın...’ diye de dualar etmiş.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Mehmet Cahit Güran da yaptığı konuşmada, tüm ülkelerin yetiştirdiği değerlerinin olduğunu ve bu değerlerin içinde yaşadıkları topluma yön veren çalışmalar yaptıklarını söyledi.
İlkeleri ve prensipleri olan Akif’in milli ve dini hassasiyetlerinin çok güçlü, millet-memleket meseleleriyle daima çok yakından alakadar olduğunu ifade eden Güran, “Mustafa Kemal Atatürk nasıl ki savaş meydanlarında üstün başarılar elde etmiş büyük bir komutansa Mehmet Akif Ersoy’da, vatanını, milletini düşünen ve bu uğurda bir çok zorluğa karşı dik duran manevi bir liderdir.” diye konuştu.
Programın son konuşmacısı olan Mehmet Âkif Araştırmaları Merkezi Başkanı D. Mehmet Doğan, Âkif’i Milletimizin benimsediği ve sahip çıktığı abide şahsiyetlerimizden biri olarak tanımladı.
“Mehmet Âkif, 1923’e kadar milleti vatanı dini, imanı için tüm varlığı ile mücadele etti. 1923’ten 1926'ya kadar da sistem Mehmet Akif'i hayatın dışına atmak için mücadele etti.” diye konuşan Doğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Âkif, çok sevdiği İstanbul’un bıraktı ve Mısır'da yaşadı. Yaşamaya mecbur edildi. O arada, İstiklal Marşı'nı değiştirmek için yarışma açıldı. Maarif Vekâleti ama bu neticelendiremedi. Çünkü İstiklal Marşı'nı değiştirmek milletin mutabakatını görmezden gelmek demektir. Bu önce fark edilmiyor ama işin içine girince görülüyor ki millet bu marşta mutabakat sağlamıştır.” dedi.
İstiklal Marşının yazılma sürecine ilişkin de bilgiler veren Doğan, O Ankara’ya “İslâm şairi” olarak davet edilmiştir, geldiğinde öyle karşılanmıştır. Özü, sözü birdir. Fikri, zikri, bilinmektedir. Ne yazacağı tahmin edilir ve ne yazarsa, o millî marş olacaktır! Mehmed Âkif yarışmaya girmez, fakat yarışmanın mükafat şartını değiştirir. Bir memleket meselesi vardır ve onun halli Âkif’ten beklenmektedir. Sorumluluk onundur, vazife ona düşmektedir. Bir vazife ve mes’uliyet adamı olarak Âkif, şiiri yazmayı kabul eder. Âkif yazacak, yazdığı milli marş olacaktır! Akif iki günde yazar ve teslim eder. Şairde mutabakat, şiirde mutabakata dönüşür.” diye konuştu.
Protokol konuşmalarından sonra Özel Çağrı Koleji öğrencileri İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını büyük bir coşku ile okudular.
Anma programı Kuran-ı Kerim tilaveti ve okunan dua ile son buldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.