Amerika Birleşik Devletleri gibi çağın ötesine dönük projelerin mimarı olan, dünyanın en gelişmiş beyinlerine ve bilimsel kurumlarına sahip bir devletin, 2013 yılında hâlâ Soğuk Savaş'ın dünya düzenini dış politikasının ana çizgisi olarak sürdürmeye çalışması şaşırtıcıdır.
Soğuk Savaş'ın dünya düzeninde, süper devletler birbirlerinin egemenlik alanlarındaki ayıpları görmezden gelirdi.
Sovyetler Birliği Macaristan'da, Çekoslovakya'da, Polonya'da üstelik Kızıl Ordu'yu doğrudan kullanarak darbeler yapar, buna ABD ve müttefikleri seyirci kalırdı.
Aynı şekilde Ortadoğu da paylaşılmıştı. Mısır ve Suriye ve de Irak Sovyetler Birliği'nin etki alanında oldukları için, bu ülkelerin sorunları da sadece Sovyetler'i ilgilendirirdi. Şimdiki Esad'ın babası kendi vatandaşlarını katlettiği zaman bunu ABD'nin müttefiki Türkiye de sessizce izlerdi.
NATO'ya bağlıyız
Aynı durum Amerikan hâkimiyeti alanındaki ülkeler için de geçerliydi.
Türkiye'de darbe yapıldığı zaman öncelikle "NATO'ya bağlıyız" açıklaması yapılıp, Washington için telaş edilecek bir durum olmadığı vurgulanırdı. Aynı şey Yunanistan darbesi için de, Güney Kore veya Tayland darbeleri için de geçerli değil miydi? Bu dönemde Ortadoğu'da İsrail demek ABD demekti.
Arada kalmış ülkelerdeki müdahalelere ihtiyatlı yaklaşılırdı.
Yazının devamı için: http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/barlas/2013/08/22/abdnin-beynine-anakronizm-virusu-mu-girdi































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.