• İstanbul 19 °C
  • Ankara 17 °C

Musiki ve İnsan

Musiki ve İnsan
İnsan, yüksek duygularla donanmış, ruhunda ebediyet düşüncesi, güzellik aşkı bulunan bir varlık olarak yaratılmıştır. Bu hayatın görünenden ibaret olmadığını biliriz.

Gözümüzün göremeyeceği, hiçbir kitapta yazmayan durumlara kalbimiz ve duygularımız yoluyla aşina oluruz. İşte duygularımızı ifade eden en güçlü vasıtalardan biri olan müzik insan ruhunu incelten, fıtratta bulunan bir unsurdur. Güzel bir ezginin titretemediği gönül olmaz. Duygularımızı her zaman sözcüklerle dile getiremeyiz, kelimelerin yetersiz kaldığı anlarda devreye beden dili ve müzik girer.

Sosyal hayatın birçok alanında müzik vardır. Doğduğumuzda kulağımıza okunan ezan, söylenen ninniler, çocuk oyunlarımızla başlayan müzik yolculuğumuz, öldüğümüzde verilen salâlarla bizimle mezara gelen bir arkadaş olur. Geleneğimizde ölünün arkasında okunan mevlitler de müziğin öldükten sonra bile bizimle birlikte olduğunun göstergesidir. Erkan Oğur: “Müzik, kainat boyuncadır. İnsan nefsine hâkim olamayıp ona yaklaşmaya heves eder. Ve insan, varlığının müzik olduğunu anladığında susar.” demiştir. Bu cümleye göre insan ve müziği birbirinden ayırmamız mümkün değildir.

Yaratılıştan gelen özelliklerin geliştirilmesini teşvik eden bir din olan İslamiyet, beşeri ihtiyaçları engellemez. Musiki de estetik bir olgu olduğundan insandaki güzel duyguların ortaya çıkmasında önemli bir görevi üstlenir, iyi müzik ruhu eğitir ve dinlendirir. Bu nedenle müziği günah sayan görüş, insan fıtratına aykırıdır. Hz. Peygamber Efendimiz (sav), ezan vakti geldiğinde Bilal-i Habeşi’ye: “Ey Bilal bizi rahatlat”  diyerek nağmeyle okunan ezanın insanı ferahlattığını belirtmiştir.

 “Kur’anı güzel seslerinizle süsleyiniz. Cenab-ı Hak, güzel sesiyle cehren ve teganni ile Kur’an okuyan bir peygambere kulak verdiği gibi hiçbir şeye kulak vermemiştir.” hadis-i şerifi de bize nağmenin etkileyiciliği hakkında bir delildir. Bir başka husus da Peygamber Efendimiz zamanında O’nun da katıldığı kervanlar ve yolculuklarda develeri yürütmek için türküler söylenmesidir. Hayber Fethi için yola çıktıklarında Amir b. El- Ekva: “Ey Allah’ım, sen olmasaydın biz hidayete ermezdik/ Sadaka vermez, namaz kılmazdık” diye başlayan şiiri okumuş, bunu işiten Peygamberimiz okuyanın kim olduğunu öğrendikten sonra: “Allah ona rahmet etsin.” diye dua etmiştir. 

Devamı: https://www.maarifinsesi.com/musiki-ve-insan/

Bu haber toplam 194 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim