Zaman Gazetesinde bir haber:
ABD ve Japonya animasyon sektöründe başı çekiyor olsalar da, Pakistan'da vizyona giren Burqa Avenger çizgi serisi tüm dünyada çok ses getirdi. Kız çocuklarının okula gidebilmesi için mücadele eden burkalı kadın kahraman, aslında ilk Müslüman süper kahraman değil…
...
Bütün bunlara rağmen son yıllarda sayıları az da olsa ses getiren bazı yapımlar oldu. Geçtiğimiz haftalarda Pakistan’da vizyona giren Burqa Avenger çizgi film serisi için iyi örnekler arasında diyebiliriz. Bu çizgi film serisinde hem bilgisayar animasyonları kullanılmış hem de hikâyenin içerisinde Pakistan’ın en önemli sorunlarından birine dikkat çekiliyor. Birçok kız çocuğunun Taliban yönetiminin baskılarından ötürü okula gidemeyişine tepki niteliğinde olan çizgi seri, bir kadın süper kahramanın haksız uygulamalara karşı mücadelesini sunuyor.
Fakat kahramanın dövüş sahnelerinde karşısındakini yaralamak yerine düşmanlarına kitap fırlatması tercih edilmiş. Tesettürlü Müslüman bir süper kadın kahramanın portresinin çizilerek kaliteli efektlerle donatılması bu türde ilk kez yapılan çalışmalardan. (http://www.zaman.com.tr/pazar_hem-musluman-hem-super-kahraman_2116801.html)
Neymiş... Çocuklara yönelik animasyon sektöründe ABD ve Japonya geçilemiyormuş. Şimdi Pakistan'da bir çizgi film yapılmış, ABD ve Japonya'nınkilerden geri kalmıyormuş. Buraya kadar güzel... Oh oh ne iyi değil mi?
Ama haberin satır aralarında bir hinlik olduğu hissediliyor. Şu cümleye bakalım:
"Birçok kız çocuğunun Taliban yönetiminin baskılarından ötürü okula gidemeyişine tepki niteliğinde olan çizgi seri, bir kadın süper kahramanın haksız uygulamalara karşı mücadelesini sunuyor."
Başta Avrupa ve Amerika olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde -yine ABD ve AB marifetiyle- "Taliban" demek İslâm demektir. Gözleri kana susamış, acımasız, câni, zâlim, câhil... "Taliban"ın baskıları aslında bu câhil Müslümanların baskısıdır. Ne baskısıymış bu? "Kız çocuklarının okula gönderilmemesi" baskısı... Şimdi bir süper kadın öğretmen "üretilmiş" (kadın olmasına dikkat) bu cehâletle savaşacakmış(!) Cehâletin Taliban üzerinden bütün dindar Müslümanlara mal edildiğinden endişemiz olmasın. Bu süper hanım, "haksız" uygulamalara karşı mücadale ediyormuş. "Haksız", öyle mi? Kim bu haksızlığı yapan? Taliban, yani kaba ve câhil(!) Müslümanlar, değil mi? Görüyor musunuz, hiç yutkunulmadan "haksız" damgası nasıl da yapıştırılıvermiş... Okula niçin karşılar? Hangi okullara karşılar? Bunlar hiç sorulmuyor.
Batı, İslâm dünyasına sokmak istediği hayat tarzını hep kadınlar üzerinden planlamıştır. Türkiye Müslümanları bu oyunu çok iyi bilirler.
Devam edelim:
"Gündüzleri öğretmenlik yapan kadın kahraman, öğrencilerinin başına kötü bir hadise geldiğinde yahut okullarından uzaklaştırılmaya çalışıldıklarında siyah burka giyen bir kahramana dönüşüyor ve kötülerle savaşıyor."muş...
"Öğrencilerin başına gelen kötü hadise" ne olabilir acaba? Filmi görmediğimiz için bilemiyoruz. Ama bu kötü hadisenin fâilleri belli... Kimler? Elbette Taliban, yani "geri ve câhil(!)" Müslümanlar! Bakın ne deniliyor: "Kötülerle savaşıyor!"... "Kötüler"in kim olduğunu söylemeye gerek var mı?
Körpecik beyinlere Taliban üzerinden İslâm nefreti aşılanacak. Başka değil...
Kahraman hanım öğretmenin bir çarpıcı hareketi de şuymuş: "Kötüler"le savaşırken karşısındakileri yaralayacak bir silah kullanmıyor, onlara "kitap" fırlatıyormuş. Kitap!.. Bunun sembolik mânâsı nedir? Karşısındakiler (Taliban, yani Müslümanlar) câhil ya... Onları en çok korkutacak, ürkütecek şey elbette kitaptır, değil mi(!) Bir de şu mesaj var galiba: Kötülerin suratına kitabı fırlatacak ve "Alın şu kitabı da cehaletinizi birazcık olsun giderin!"
Bu kadar muzırlığı körpe dimağlara sokmanın bir rüşveti de olmalı mutlaka. Evet, var. Burka! Yani Afganistan kadınlarının gözleri bile kapatan tesettür elbisesi... Dikkat ediniz, bu, öğretmen hanımın aslî kıyâfeti değildir. Sadece geceleri "Kötüler"le savaşırken giyer. Burkanın bir sebebi tanınmamak ise bir sebebi de yine semboliktir. Burka onlara göre aslında Taliban'ın kadınlara dayattığı kıyâfettir. Öğretmen hanım demek istemektedir ki, "Ben sizin değerlerinize karşı sizden görünerek savaşıyorum. Bakın, bu burkanın içinde sizden olmayan bir ruh barındırıyorum!" İyi mi?..
Burkanın burada bir ameliyesi daha var: İslâm dünyasına sokulacak muzırlıkları sûret-i haktan göstermek. Şeytana Hz. Nuh'un gemisine binebilmek için yol veren eşek kuyruğu...
İstitrat: Taliban bu okullara karşı çıkmakta tamamen haksız mı? Bu okulların temel zihniyeti nedir? Hangi mevzular hangi bakışla okutulmaktadır? Okul mücerret iyi, güzel, doğru bir şey midir? İslâm dünyasına birçok İslâm dışı fikirlerin ve hayat tarzlarının sokulmasında belli okulların rolünü görmemiş midir Müslümanlar? Türkiye Müslümanlarının en iyi bildiği, canlarını en çok yakan hakîkatlerdendendir bu. Millet çocuğunu okula Müslüman göndermiş, ateist, komünist olarak geri almıştır. Şu hâlde okulun mâhiyeti mühimdir. İslâm dışı bir müfredat ve sistemle çalışan okula karşı çıkmak Müslümanın baş vazîfesidir. Bu bakımdan Taliban'ın okula karşı çıkması mutlak olarak kötülenemez; nasıl bir okula karşı çıktığına bakılmalıdır.
Ben de unutamadığım bir film sahnesini anlatayım:
Geronimo (gerçek adı Gokhlayeh=Esneyen adam) (1829-1909) beyazlara karşı istiklâl mücâdelesi veren bir kızılderilidir. Sevdiği kız, beyazların evlerine gidip ücretle hizmetlerini görmektedir. Gidip gelirken beyazlar ona kendi dillerini ve okuma yazma öğretmiştir. Kız okudukça kendi kültüründen, kızılderili örfünden uzaklaşmaktadır. Geronimo bunun farkındadır, ateş püskürmektedir; ama elinden bir şey gelmemektedir. Bir gün büyük bir ağacın altında kızla bir araya gelirler. Kızın elinde bir kitap vardır ve kızılderililerin hiç bilmedikleri enteresan bilgileri anlatıp durmaktadır. O bilgileri elindeki kitaptan öğrendiği açıktır. Geronimo hırsla kitabı alır, fırlatır ve "Hayat orada değil!" der. Koşup yerdeki kuru yaprakları eşeler, altındaki çimenleri göstererek,
-Burada! der.
Şimdi... Geronimo'nun, beyazların kitaplarını okudukça "beyazlaşan" sevdiği kıza ateş püskürmesine ne diyebilirsiniz? Ya kitabı fırlatıp söylediği söze? Geronimo, muzırlığın kaynağını keşfetmiştir aslında ve çok asil bir tavır göstermiştir.
Akla şunlar da gelmiyor değil: Hanım öğretmenin Müslüman oluşunun ve burkanın altında acaba bir tür Müslümanlığı kabul ve İslâm dünyasına telkin etmek; öte yandan da Taliban gibi sert tabiatlı, cihadı öne çıkaran Müslümanlığı geriletmek, Müslümanlara da "kötü" göstererek tasfiye etmek gayretkeşliği mi var? Kısaca "Ilımlı İslâm"a eyvallah, diğerlerine "Tu kaka!" mı?
Zaman Gazetesi bu haberi ile bize nasıl bir çizgi film reklâmı yapmıştır acaba?
NOTLAR: Az bir zaman evvel bir Pakistanlı kızcağız (Malala Yusufzai) Birleşmiş Milletler'de "aydınlık ve özgürlük kahramanı" elbisesi giydirilerek konuşturulmuştu. O da "kızların okutulması" için Taliban'a karşı mücadele ettiğini söylemişti. Zamanın haberi ve bu çizgi filmin hemen ardından gelmesi az mânîdâr değildir.
Bu kızcağızla alâkalı haberden alınmış şu cümleler "Bu kadar benzerlik de fazla" dedirtiyor:
...Pakistan'ın en çok satan günlük gazetesi Dawn, Malala'nın konuşması ile ilgili haberi manşetten "Kalem ve kitaplar bizim ana silahımız" başlığıyla verdi. Ülkede yayınlanan bir diğer önemli gazete Tribune, Malala'nın konuşmasını "Radikaller kalemden ve kitaptan korkuyor" manşetiyle okurlarına duyurdu. CNN ise haberi'Taliban bizi susturamadı' başlığıyla internet sitesine taşıdı. (http://www.habervaktim.com/
04.08.2013
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.