(Erzurum-Şenkaya, 1946 /)
Ey gönül bürünme şala kumaşa
Bir gün üzerinden soyup giderler
İhtiyarlık gelip düşünce başa
Ahbapların senden cayıp giderler
Zimmetinde ne ev kalır ne arsa
Mümkün mü dostların halini sorsa
Makam, mevki, servet, şöhret, ne varsa
Cümlesi elinden kayıp giderler
Mirascılar gelir bakmaz nisaba
Hepisi de döner yahşi kasaba
Kalem alır otururlar hesaba
Kalan emvalini sayıp giderler
Bedeninde çoğalınca yareler
Yanına yaklaşmaz ciğer pareler
Mezarında cirit atar fareler
Yılanlar gözünü oyup giderler
Devamı: https://www.insaniyet.net/mustafa-alkandan-asik-firkati-giderler-siiri/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.