• İstanbul 14 °C
  • Ankara 5 °C
  • İzmir 15 °C
  • Konya 6 °C
  • Sakarya 12 °C
  • Şanlıurfa 17 °C
  • Trabzon 13 °C
  • Gaziantep 7 °C
  • Bolu 7 °C
  • Bursa 11 °C

Mustafa Kutlu Yazdı: İstanbul'un Kapıları

Mustafa Kutlu Yazdı: İstanbul'un Kapıları
Etrafı surlarla çevrili kadîm şehirlerin içindeki kayda değer yapılar kadar, kapıları da önemlidir. İstanbul böyle bir şehirdir. Etrafı surlarla kaplı ve pek çok kapısı bulunmaktadır. Sefere çıkan ordular bu kapılardan geçer.
mustafa_kutlu

Etrafı surlarla çevrili kadîm şehirlerin içindeki kayda değer yapılar kadar, kapıları da önemlidir. İstanbul böyle bir şehirdir. Etrafı surlarla kaplı ve pek çok kapısı bulunmaktadır.

Sefere çıkan ordular bu kapılardan geçer. Seferden zaferle dönen komutanlar yine bu kapılardan alaylarla şehre girer. Şehrin üretimi-tüketimi bu kapılar aracılığı ile yapılır. Bu kapılar etrafında her biri bir kitap oluşturacak kadar tarih, hatıra, efsane, menkıbe, folklor oluşmuştur. Ayrıca her kapının adı ile anılan bir mahalle kurulmuştur.

İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Kültür A.Ş. bu kapılar hakkında şanına yakışır bir kitap (her kapının eski ve yeni fotoğraflarıyla) hazırlatmalıdır. Bu kitabı kimin hazırlayabileceğine dair Prof. Dr. Semavi Eyice, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi için "Surlar" maddesini kaleme alan Metin ve Zeynep Ahunbay, ayrıca başka akademisyen ve uzmanlar fikir verebilir.

TRT ise bu konuda mutlaka mutlaka dört başı mamur bir belgesel çekmelidir. Bu belgesel Süha Arın'ın titizliğinde evladiyelik olarak ehline çektirilmeli, yalapşap bir şey olmamalıdır. İsterse çekimi iki-üç sene sürsün.

Tam-eksiksiz bir liste veremesem de bu kapıları saymaya çalışayım. Tabii kitaplarda (Bilhassa Bizans dönemine ait) şimdi olmayan pek çok kapı anılmaktadır. Haliç tarafında Ayvansaray Kapısı, Atik Mustafa Paşa Kapısı, Balat Kapısı, Fener Kapısı, Yeni Ayakapı, Aya Kapısı, Cibali Kapısı, Tüfenkhane Kapısı (Osmanlı döneminde II. Mehmet zamanında açıldı), Unkapanı Kapısı, Ayazma Kapısı, Odun Kapısı (Burada Odun İskelesi bulunuyordu), Zindankapı yahut Yemiş İskelesi Kapısı (Burada İstanbul'a gelen sebze-meyve iskelesi bulunuyordu), Balıkpazarı Kapısı, Yeni Cami Kapısı, Bahçekapı yahut Çıfıt Kapısı, Yalı Köşkü Kapısı, Uğrakkapı (Osmanlı dönemi).

Sarayburnu'ndan Yedikule'ye kadar Marmara kıyısında bulunan kapılar: Topkapısı, Değirmen Kapısı (Osmanlı dönemi), Demirkapı, Aya Yorgi Kapısı, Mangana Sarayı Kapısı, Balıkhane Kapısı, Ahır Kapısı (Hem Bizans, hem Osmanlı döneminde bu civarda saray ahırları vardı), Aslanlar Kapısı, (Bizans döneminde bu kapının önünde arslan heykelleri varmış), Çatladıkapı, Küçük Ayasofya Kapısı, Kadırga Limanı Kapısı, Kumkapı, Yeni Langa Kapısı (Yeni Kapı), Davutpaşa Kapısı, Samatya Kapısı, Narlı Kapı (Hep merak etmişimdir. Buralarda nar bahçeleri mi vardı), Mermer Kule Kapısı veya Debbağkapı (Dericiler daha düne kadar bu kapının karşısındaki Kazlıçeşme'de toplanmıştı).

Kara surları dediğimiz, Yedikule'den Ayvansaray'a kadar uzanan surlar üzerindeki kapılar: Altınkapı veya Yaldızlıkapı, Belgrad Kapısı, Silivri Kapısı, Mevlevihâne Kapısı (Daha sonra Mevlânakapı diye anılmaya başlandı. Bu kapıdan çıkan yolu takip ederseniz sizi Yenikapı Mevlevihânesi'ne götürür), Top Kapısı, Sulukule Kapısı, Edirne Kapısı, Eğrikapı (Bu kapı civarında pek çok sahabe kabri ve İstanbul kuşatmalarında şehit düşenlerin kabirleri vardır).

Şimdi bu kapılardan bir ikisinin adı etrafındaki bilgileri özetleyelim. Mesela "Bahçekapı". Halen bu isim kullanılıyor ama kapı yok. Semte ismini vermiş. Eminönü ile Sirkeci arasını kapsıyor. Bizans döneminden itibaren bu mekanda Yahudiler oturuyormuş. Bu sebeple kapının öteki adı "Çıfıt Kapısı"dır. Piri Reis Haritası'nda Yeni Cami'nin civarında gösteriliyor.

Osmanlı döneminde sadrazamlığa terfi eden vezirler saraya götürülmek üzere bu kapıdan geçirilirmiş. Şehre giren başta zahire olmak üzere çeşitli malların buradan geçtiği biliniyor.

Etrafı surlarla çevrili kadim şehirlerde, gecenin bir vakti bütün kapılar kapatılır; artık ne dışardan içeri kimse girebilir, ne içerden dışarı kimse çıkabilirmiş. Bahçekapı işte bu sebeple şehre girmekte gecikenlerin tek giriş kapısı imiş. Kapı ve çevresindeki surlar 1865 büyük Hocapaşa Yangını'ndan sonra şehrin bu bölgesindeki sokaklar genişletilirken yıktırılmıştır.

Osmanlı döneminin ilerleyen asırlarında bu bölgedeki Yahudiler buradan çıkarılarak Hasköy'e iskan edilmiştir. Zahire Borsası olarak bilinen Ticaret Borsası halen "Zahire Borsası Sokağı"ndadır.

"Çatladıkapı" (Bu ismi hem seviyor, hem nerden geldiğini merak ediyordum) Bizans döneminde yapılan ve şehrin Marmara kıyısını çeviren deniz surlarının batıdan doğuya doğru altıncı kapısıdır.

Eski adı "Sidera", yani "Demir". Yanındaki burç 1532 depreminde çatlamış olduğundan kapıya bu isim verilmiştir. Buranın önemi Bizans döneminde Bukoleon Sarayı'nın limanı olmasındandır. Kapının önündeki meydan 18. asrın sonlarına kadar surla çevrili küçük bir koy imiş. Rumca "kadırga" denilen küçük gemiler deniz tarafından içeri girermiş. Zamanla koy toprakla dolmuş, geçit tıkanmış ve gemilerin geçmesi sona ermiştir.

Semtin en önemli tarihi eseri Küçük Ayasofya Camii'dir. Aslında bir kilise ve manastır olan bu bina İstanbul'un fethinden sonra camiye çevrilmiş; planının Ayasofya'ya benzerliği sebebi ile "Küçük Ayasofya" adını almıştır.

Şu iki kapı hakkında verdiğimiz notlardan İstanbul'un kapılarının nasıl bir kültürel zenginlik taşıdığı anlaşılmıştır. Üstelik seçtiğimiz örnekler önemli kapılardan değildir.

İstanbul'un kapıları idari olarak Fatih Belediyesi'ne mi, yoksa Büyükşehir'e mi bağlı bilmiyorum. Hangisine bağlı olursa olsun bu kapılara bir mimari esere gösterilen ilgi gösterilmeli; korunmalı, tamiratı yapılmalı, etrafı dizayn edilmeli, hatta bazıları ışıklandırılmalıdır.

Unutmayalım bu kapılardan kimler geldi, kimler geçti. Sıra bizde.

Bu haber toplam 1887 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim