• İstanbul 21 °C
  • Ankara 19 °C
  • İzmir 23 °C
  • Konya 18 °C
  • Sakarya 24 °C
  • Şanlıurfa 26 °C
  • Trabzon 17 °C
  • Gaziantep 24 °C
  • Bolu 20 °C
  • Bursa 23 °C

Mustafa Kutlu'dan: Ne zaman övünebiliriz?

Mustafa Kutlu'dan: Ne zaman övünebiliriz?
"Övünmek" matah bir şey değil ama burada bir durum tespiti yapacağız, bu bakımdan gerekli. Mülke kişilerin değil adaletin hakim olduğu zaman.

Ana-babamıza, büyüklerimize, eş-dost akraba ve komşularımıza; amir-memur, güçlü-zayıf, yerli-yabancı büyük-küçük, kurt-kuş, börtü-böcek, ağaç-çiçek, su ve toprak hepsine aynı gayret ile hizmete koştuğumuz zaman.

Ana-babamıza, büyüklerimize-küçüklerimize, eş-dost ve akrabalarımıza, yetime, mazluma, yolcuya, yolda kalmışa, hastaya, zayıfa, fakire-zengine, kurda-kuşa, börtü-böceğe, ağaca-çiçeğe, toprağa suya şefkatle yaklaştığımız zaman.

Dünyanın neresinde olursa olsun felakete uğrayanlara yardıma koştuğumuz zaman.

En basitinden bir sırada beklerken, ardımızda duran kadın, çocuk, yaşlı, sakat, hasta kim var ise kendi hakkımızdan feragat edip sıramızı ona verdiğimiz zaman.

Aynı şekilde yine o sırada bir yardım yapılıyorsa, ve aynı şekilde ardımızda o kişiler var ise ve biz zaruret içnde değilsek (olabiliriz de) kendi hakkımızı onu verebildiğimiz zaman.

Sağlığımıza, varlığımıza, malımıza, evladımıza, mevkimize, işimize, kazancımıza, her aldığımız nefes için, her an her dakika şükrettiğimiz zaman.

Namusumuz, izzetimiz, toprağımız, bayrağımız, vatanımız, varlığımız, çoluk-çocuğumuz tehlikeye maruz kaldığında; düşman tarafından yok edilmeye çalışıldığında, dinimize kastedildiğinde bir çatışma, bir savaş vukubulduğunda tüm değerlerimizi korumak uğruna vuruşmaktan geri durmadığımız zaman.

Bir zafer kazandığımızda, esir aldığımız, canımıza kasteden düşmanı katledeceğimize "af adaletten evlâdır" deyip affettiğimiz zaman.

Bir malı bölüştürürken fazla tarafını eş-dost ve akrabamıza, ya da kendimize ayırıp, az olanı öteki şahsa vermenin haram olduğunu, haksızlık olduğunu kavradığımız zaman.

Teraziyi doğru tuttuğumuz zaman.

Hakkımıza (az da olsa) razı olduğumuz zaman.

Kimseyi kıskanmayıp, ardından konuşmayıp, kimseyi küçümsemeyip, kimseyle alay etmediğimiz zaman.Güler yüzlü, güzel ve doğru sözlü, alçak gönüllü, tok gözlü olduğumuz zaman.

Cemaati küçümseyip ondan ayrı kalmaya, kibirlenip bir köşede büyüklük taslamaya; birilerini âdet-gelenek-giyim-kuşam-yeme-içme hususunda kendimizden ayırıp onlara yukardan bakıp onları azarlamaya, kovmaya, münasebeti kesmeye kalkışmayıp gönüllerini kazanmaya, doğru yola sevketmeye çalıştığımız zaman.

Yalandan, riyadan, kinden, kendini beğenmişlikten, kendinden başkasına söz hakkı tanımamaktan, doğruları kabul etmek hususunda "Ben, ben" demekten vazgeçtiğimiz zaman.

Ekmeğini bölüşmekten, misafir kabul etmekten, hediyeleşmekten, selamlaşmaktan, hasta ziyaretinde bulunmaktan geri durmadığımız zaman.

Bu bahis böyle uzar gider. Yarısını yapsak yeter. İhracat patlamış, milli gelir artmış, çok üretiyor ve çok tüketiyoruz, neredeyse refah toplumu olduk, dünyanın on büyük ekonomisi arasındayız, ordumuz güçlüdür, yan bakana yan takarız.

Geliştik, büyüdük, kalkındık, dünya nimetlerinin hepsini ele geçirdik. Herkes bize gıpta ediyor, çokları bizden çekiniyor, her yerde sözümüz geçiyor vesaire.

Bunlar herhalde iyi şeylerdir.

Ama asıl değildir.

Tıpkı bu dünya ile öte dünya arasındaki fark gibi. Niyetimiz "Ey Oğul" misali bir risale yazmak veya " Ahlak kitabı için müfredat oluşturmak" değil.

Peki bu yazı niye yazıldı?

Anladınız, siz onu anladınız.

Kifayeti müzakere.

05.10.2011 Yeni Şafak

Bu haber toplam 600 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim