• İstanbul 20 °C
  • Ankara 12 °C
  • İzmir 19 °C
  • Konya 15 °C
  • Sakarya 19 °C
  • Şanlıurfa 24 °C
  • Trabzon 18 °C
  • Gaziantep 20 °C
  • Bolu 15 °C
  • Bursa 17 °C

Mustafa Kutlu'dan: Yeni hayat

Mustafa Kutlu'dan: Yeni hayat
Üzerinde çalışanlar, kitap yazanlar şunu söylüyor: Yirminci yüzyılda insan hayatına yön veren (hayat tarzını belirleyen) üç unsur var: Otomobil, televizyon, bilgisayar.

Televizyon bunlar arasında en sinsi, en muzır, en müfsit hatta tehlikeli olanı (Avustralya'da yapılan bir araştırmaya göre 25 yaşından büyüklerde bir saat televizyon izlemek ortalama yaşam süresini 22 dakika kısaltıyormuş. Bir sigara ise on bir dakika kısaltıyor-Radikal 17 Ağustos 2011.) O bir eğlence aracı ama, onu doğuran ideoloji doğrudan bağlılarını tüketime yöneltiyor. Yaptığı şey iletişim falan değil. TV tekelleri ülkeleri aşarak geniş kitleleri propaganda ile yönlendirebiliyor; yalanı doğru, haramı helal diye gösterebiliyor. Bağlıları ondan vazgeçemiyor. Televizyon olmadan önceki hayatımızı düşünün, bir de televizyondan sonraki dönemi. Vuku bulan değişikliği sayıp dökmek istemiyorum.

Biz aletleri istediğimiz gibi kullandığımızı sanalım âletler bizi esir alıyor. Onlarla başedemiyoruz. Çünkü belli bir ideolojinin emri ile dizayn edilmiştir. Bu tıpkı şuna benziyor: Barutu bulan Çinliler ondan ilaç yapmak için yararlandılar, başkaları silah yaptı. Barutun silaha, silahın baruta ihtiyacı olduğuna bizi inandırdılar. İlaç arada kaynadı.

Bilgisayar bunların en korkuncu. Hani bazı zehirli yosunlar vardır kıyıları istila eder, bir türlü önüne geçemezsiniz. O da hayatımızı kuşattı.

Arkasından internet geldi (Kimbilir daha neler gelecek.) Artık onu tariften aciz kalmış durumdayım. Fazla değil on, on beş yıl önce bilgisayar başında zaman geçirenleri bağımlılık ile suçluyorduk. Tıpkı otomobil aşkına yakalananlar veya televizyon önünden kalkmayanlar gibi.

Şimdi ise bilgisayar insanın beyni, eli, ayağı, gözü-kulağı oldu. İş yerinde saatlerce bilgisayar başında kalan zavallı insanoğlu; İşten çıktıktan sonra cep telefonu, dizüstü bilgisayar ile yine bu kara sevdayı devam ettiriyor. Tramvaydan indikten sonra yolculara bakıyorum. Yüzde sekseni cep telefonu ile konuşuyor.

Acaba ne konuşuyorlar? (Telefon konuşmayı toptan değiştirmiştir. Yüz-yüze söyleyemediğimizi telefonda söyleriz. Bu derin bir konudur.) Yapılan araştırmalar şunu göstermiş; bu bilgisayar-internet bağımlılığı o dereceye ulaşmış ki, kişi bir gün internetsiz kalsa depresyona giriyor.

Tatile gitmiş aileler ne denize, ne ormana, ne havuza bakıyor; hepsinin dizinin üzerinde bir bilgisayar öylece oturuyorlar. Kişi cep telefonunu yanına almamış veya bir yerde unutmuş ise âdeta çıldırıyor. Ne yapacağını şaşırıyor. Sanki kolunu, bacağını kesmişler. Gençler internet olmaksızın ne yapacaklarını bilemiyorlar. Tek başlarınalar ve ellerinde bir âlet var. Bu acaba onları sosyalleştiriyor mu? Yoksa aptallaştırıyor mu?

Kırk yıldır eski usul dergi çıkartıyoruz. Bunun devrinin çoktan geçtiğini sanıyorum. Biz gerçekten çağ dışı kaldık.

Televizyonda dahi şimdilerde "Sosyal Medya"da olan bitenler ilgi görüyor. Örgütlenmeyi, şöhreti, tüketimi, hayatın ritmini-tarzını artık "Sosyal Medya" üstleniyor.

Bu yeni bir şey.

Yeni bir hayat algısı. "Yeni hayat" bu işte.

Ben buhar makinasının icadından önceki dünyayı eski, ondan sonrasını yeni kabul ederim. Şimdi ne yapacağımı bilemiyorum. Devrimiz doldu. Bilgisayar kullanmıyorum, internete girmiyorum, cep telefonum ve otomobilim yok. Bunların hiçbirini kullanmayı da bilmiyorum. Bununla da övünmüyorum.

Beni paketleyip müzeye koyabilirsiniz. Orada rahatça tozlanırım.

Ama şimdi elim ayağım tutarken bu aletlere ve onları doğuran ideolojiye karşı kâğıt üstünde de olsa muhalefetime devam edeceğim.

Umutsuz bir direniş.

Olsun.

Tarihte zafer sayılan yenilgiler de vardır.

Ayrıca âhir zamandayız. Kimin borusunun öteceğini Allah bilir.

Keser döner sap döner, bir gün olur hesap döner.

14.12.2011 Yeni Şafak
Bu haber toplam 728 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim