• İstanbul 21 °C
  • Ankara 19 °C
  • İzmir 23 °C
  • Konya 18 °C
  • Sakarya 24 °C
  • Şanlıurfa 26 °C
  • Trabzon 17 °C
  • Gaziantep 24 °C
  • Bolu 20 °C
  • Bursa 23 °C

Mustafa Miyasoğlu'ndan: Camiler halkla buluşuyor ve kendini koruyor

Mustafa Miyasoğlu'ndan: Camiler halkla buluşuyor ve kendini koruyor
Bu hafta Diyanet İşleri Başkanlığı yetkilileri tebrik edilecek iki işe imza attılar, bunları gündeme getirip yöneticileri kutlamak istiyorum.

Camilerde çocuklarla kadınlara da yer olmalı

Halk arasında cami ile ilgili şeylerin "Ağır ol da molla desinler!" mantığıyla asık yüzlü olması ve camilerin, hayattan elini eteğini çekmiş emeklilerin yeri olarak görülmesi, gerçekten de Diyanet görevlilerinin işini zorlaştırmaktadır. Bu konuda ne kadar hadis-i şerif nakledilirse edilsin, yerleşmiş geleneklerin sözcüleri olan ihtiyarlara Peygamber sünneti kabul ettirilemiyor ve cami dışındaki hayatla ilişki kurulamıyor. Halbuki hayattan kopuk bir din olmaz!

Özellikle ilköğretimin ilk dönem öğrencilerinin yaz kurslarına devamı konusundaki yasal engelin kaldırılmasını kutlamak anlamına gelen bu toplantıların ülke çapında yaygınlaşması çok iyi oluyor. Herkes 28 Şubat döneminde nasıl bir imkândan mahrum edildiğini bilmeli... Çok küçük yaşlarda cami ve din kültürüne alıştırılamayan çocukların dini terbiye alması mümkün olmuyor. Bu hususla birlikte, "Din Hizmetlerinde Gönüllülük" meselesini emekliler yanında hanımları da içine alacak biçimde değerlendirmekte fayda var. Peygamberimizin, "Hanımları Müslüman olan toplum daha çabuk Müslüman olur" tespitini dikkate almakta fayda var. Bu konuda gazetelerde yazılan yazıların da katkısı olacağını dikkate almak gerekir.

Bu bakımdan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile Yardımcısı Hasan Kamil Yılmaz'ın basın mensuplarıyla ve televizyonlarla kurdukları iyi ilişki kanallarını kullanmaları faydalı olur kanaatindeyim. O yüzden, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her yıl kutlanan "Camiler ve Din Görevlileri Haftası"nın bu yıl böyle bir kutlamaya ayrılması çok güzel.

Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Yaşar Yiğit bu temaları tercih etmelerindeki amacı şöyle anlatıyor: "Din hizmetlerinin sunumunda gönüllü olmak esastır. Gönüllülüğün bulunmadığı bir din hizmeti sunumunda başarılı olmak mümkün görünmemektedir. Din hizmeti kavramı, resmiyetin ötesinde, gönüllü olmayı da gerektirmektedir. Bu nedenle 'Din Hizmetlerinde Gönüllülük' ana başlığını tercih ettik."

Peygamberimiz döneminde toplumun bütün fertlerinin camilerden faydalandıklarını, ancak zamanla bir takım yanlış değerlendirmeler sonucu kadınların ve çocukların camilerden tecrit edildiklerini vurgulayan Yiğit, bu uygulamanın yanlış olduğunu ifade ederek, "Camiler, toplumun bütün fertlerinin manevi havayı soluması gereken kutsal mekânlardır" dedi.

Basında yer alan haberlere göre, camilerin, toplumun inşasında önemli görevler üstlendiğini bildiren Yiğit, camilerin mihrabıyla mabet, kürsü ve minberleriyle de mektep olduğunu belirterek, yaşlı genç, kadın erkek, engelli engelsiz hemen herkesin camilerden ilim, irfan, adap ve ahlak öğrenebileceğini kaydetti.

Modern zamanlarda gün geçtikçe zayıflayan manevi değerlerin fert, aile ve toplumda neşv-ü neva bulmasında Kâbe'nin şubeleri olan camilerin katkısının inkâr edilemeyeceğini vurgulayan Yiğit, medeniyetlerin mabet zemininde inşa edildiğini,  bu nedenle geleceğin ferdi, toplumu, cemaati, ailesi olacak çocuklarımızın mabetleriyle buluşmalarını, mabetlerini tanımalarının gereği olarak 'Çocuk ve Cami Buluşması' temasını seçtiklerini söyledi.

Açılışı 1 Ekim'de Kocatepe'de yapılan bu hafta, Türkiye genelinde birçok etkinlikle kutlanacak ve Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Ankara'da düzenlenecek 'Açılış Töreni' ile başlayacak haberi veriliyor. Törene, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in yanında devlet ve hükümet yetkilileri de katılacağı için yankıları büyük olacaktır umudundayız. Kur'an Ziyafeti ile Türk Tasavvuf Musikisi Konseri sunacakları için, halk tarafından bu haftaya gereken alakanın gösterileceğini umuyoruz.

Din ile ilgili şakalara hapis cezası

"Türkiye'de Fikir Özgürlüğü" konusunu İslam dinine hakareti de kapsar bir tarzda anlayan Batılı gazetelere göre, "Türkiye'nin önemli karikatüristlerinden olan Bahadır Baruter", çizdiği camiye ve cemaata hakaret karikatürü sebebiyle dava açılmasını dert edinmiştir. Savcılığın bir yıl hapis cezası istemesini eleştiren yabancı basın, karikatürde, camide dua eden insanlardan birinin "telefonda tanrıyla konuşuyor" olmasını ve ondan namazının son rekatını kılmamak için izin istemesini tuhaf görmüyor. Karikatürde, caminin duvarında ise 'Allah Yok, Din Yalan' yazısının olmasını da hiç yadırgamıyor.

Diyanet İşleri Başkanlığ'nını bu karikatürü dine hakaret içerdiğini savunmasını yadırgıyor ve bunu hükümetin tavrıyla ilişkili buluyor. Onlara göre Bahadır Baruter'in mahkeme önünde olması tesadüf değil. Baruter 2010 yılında da üzerlerinde Osmanlı padişahlarının komik halleri bulunduğu bir iskambil oyunu yapması ile gündeme gelmesi ve bu kartların milli değerlere hakaret olarak görülmesi de Batılılara göre şaşırtıcıdır...

Şu cümleler de yine bu batılı gazetede çıkan tuhaf ve yanlış tespit cümleleri:

"Kısa süre önce muhafazakar-sağ çizgide ve hükümet yanlısı gazete Milli Gazete'de çıkan bir yazıda da Baruter, Danimarka ile yaşanan karikatür krizi ima edilerek 'aramızdaki Danimarkalılar' diye adlandırılmıştı."

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yerli ve yabancı basın tarafından nasıl karşılanacağına bakmadan, bu türden karikatürlerin dine hakaret veya dini değerleri küçümseme anlamına geldiğini beyan etme cesaretini göstermesi gerçekten tebrik edilecek bir tavırdır.

Nasıl dinî değerlerin kullanılması yoluyla para kazanılması eleştirilecek bir tavır ise, dinî değerlere hakaret yoluyla dinsizlerle yabancılar önünde para ve itibar kazanılması da o kadar alçak bir tavırdır. Bunu yıllardır bir tür ticaret gibi görenlere Diyanet İşleri Başkanlığı'nın zamanında tepki koyması aslında bir görev sorumluluğudur. Bu kurumun sebeb-i hikmeti aslında dinî değerleri doğru anlatmak ve din hizmeti yapmaktır. Öyle tuhaf zamanlara geldik ki, görevini yapanları kutluyor, alınlarından öpüyoruz...

02.10.2011 Milli Gazete
Bu haber toplam 534 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim