*
Sisi küçük Nasır ve ikinci Kaddafi veya Beşşar Esat olarak nitelendiriliyor. Sebebi şu. Nasır da 1952’de Müslüman Kardeşlerle ortak olduğu halde 1954 yılında onlara darbe vurmuş ve Abdulkadir Udeh gibi efsanevi isimlerini darağacına çekmişti. Menşiye denilen yerde düzmece bir suikast tertip edilmiş ve bunun üzerine 30 Haziran öncesinde yapıldığı gibi Müslüman Kardeşler büroları kundaklanmıştı. Nasır bu düzmece eylemle birlikte büyük bir kışkırtma yapmış ve İhvan’ın büroları yerle bir edilmişti. 2011’den iki yıl sonra 2013 yılında Nasır’ın yaptıklarını bu kez çömezi Sisi yapmıştır. Kılavuzu da Muhammed Haseneyn Heykel adlı darbeci gazetecidir. İki özelliği vardır. Darbecilere meftuniyet ve İslamcılardan nefret. 1954 yılında yapılanlar bir kez daha tekrarlanmıştır. Nasır, Mansura şehrinde de İhvancıların silahla yakalandıklarını duyurmuştu. Darbeci Sisi de hem Sina hem ed Mısır’ın değişik yerlerinde terör eylemleri olduğunu savunuyor lakin buna dair hiçbir canlı kanıt ortaya koyamıyor. Bütün çabası kendini doğrulayan kehanete ulaşabilmek. Bunun için tertip üzerine tertip yapıyor. Vaktiyle Kaddafi küçük Nasır olarak anılmıştır. Devrilmeden önceki konuşmaları tarihe geçmiş Sisi’nin son konuşması da bu yönüyle Kaddafi’nin konuşmalarına benzetiliyor. Ondan ilham almış gibi. Bu yönüyle Sisi küçük Nasır ve ikiz Kaddafi olmaya aday görünüyor.
*
Halkı meydanlara davet eden son konuşması ordunun siyasetin içinde olduğunu göstermiştir ve konuşmasını canlı değil, kayıt olarak yapmıştır. Zira çevresi boşalmıştır. Ezher Şeyhi Tayyip ve Ortodoks Patriği Tovadros da uzlaşma toplantısına katılmamıştır. Sisi’nin dar çevresinin dışında ordu mensuplarının içine çıkmaktan da kaçındığı ifade edilmektedir. Onun ötesinde ailesini askeri havaalanı yakınlarına taşıdığı ve her an ülkeyi terk etmeye amade vaziyette oldukları ifade ediliyor. Yazar Vail Kandil Sisi darbesini ‘komedi devrimi’ olarak nitelendirmektedir. Daha önce Tahrir’de havadan kupon çekilişi yapmışlar ve halka promosyon kuponları atmışlardı. Dünyanın en rezil darbesi Sisi darbesi olmuş ve dolayısıyla darbe ellerinde patlamıştı. Şimdi ise kellesini kurtarmak için krizi derinleştirmeye, ülkeyi iç savaş ortamına sürüklemeye çalışıyor. İlham Şahin gibi çılgınlar da ona destek veriyor. Adamlar üste çıkabilmek için yalandan da medet umuyorlar. Alenen iki mühim isim Sisi’yi yalancılıkla suçlamıştır. Bunlardan birisi eski cumhurbaşkanı adaylarından Muhammed Selim Avva’dır. Kendisinin İhvan’la asker arasında arabuluculuk yapmasını istediğine dair ifadelerini tekzip etmiştir. Selefi ulemadan İshak Huveyni’nin oğlu da Sisi’nin babasıyla ilgili söylediklerini yalanlamıştır. Sisi siyaseti, orduyu ve ordunun doktrinini tahrip etmektedir. Orduyu İsrail’e karşı konumlandırmak yerine terörle mücadele yaftası altında halkının karşısına çıkarmaktadır.
İlham Şahin’in ifadesiyle bugün (26/7/2013) ya 80 yıllık proje bitecek ya da yeniden dirilecek. Kıpti düşünürlerden Cemal Es’ad da Sisi’nin çağrısını şöyle değerlendirmiştir: İslami akımlar Mısır’da sadece iktidarı değil 80 yıllık rüyaları olan projelerini de kaybettiler. Sıfır noktasına geldiler. Neval Sadavi’nin kadın için söylediğini Cemal Es’ad İslamcılar için söylemektedir. Bu ifadeler kinlerinin dışarıya yansımasından başka bir şey değil. Yutkunup da söyleyemedikleri kim bilir ne kadar!
26.07.2013 Milli Gazete
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.