.
Peki neden? Bunun değişik nedenleri var. Gelecek açısından Beşşar rejimini daha zararsız görüyorlar. Lakin aksine bazıları Beşşar giderse Batı yanlısı bir rejimin geleceğine muhakkak gözüyle bakıyor (http://www.daralhayat.com/portalarticlendah/376863 ). Yani olmamış çocuğa don biçiyorlar. Mean Beyari adlı Filistinli yazarın ifade ettiği gibi bu durumda rejim vatanperverlik, milliyetçilik ve direnişi tekeline ve uhdesine almış oluyor. Halk da bu değerlere ve rejime ihanet etmiş ve yabancı düşmüş sayılıyor. Velinimetine nankörlük etmiş oluyor. Peki neden Amerikalılar bir müdahaleye soğuklar ve zımni olarak Ruslarla aynı noktaya geldiler? Bunun cevabını 'Türkiye neden Suriye'ye askeri müdahaleye karşı çıkıyor ?' başlıklı yazısında Hüda Hüseyni veriyor. " Suriye Rusya ile ABD arasında al-ver veya çekişme alanına girmiştir. Rusya'nın Suriye'de tutumunu değiştirme ihtimali varit bulunmuyor. Suriye konusunda Washington, Moskova'ya baskı yapmayacaktır. Washington'ı birinci derecede ilgilendiren husus, Afganistan'a Amerikan yardımını ulaştırma konusunda Amerikalıların Rus topraklarını kullanma yönündeki iki ülke arasında varılan işbirliği ortamı ve iklimidir. Amerikalılar Afganistan'a lojistiklerini taşımak için Kuzey Dağıtım Hattını kullanıyorlar. Baltık ve Hazar havzasını kullanarak Rusya üzerinden Afganistan'a ulaşıyorlar. ABD-Rus ilişkilerinde öncelik Suriye değil, Afganistan'dır ( http://www.alarabiya.net/ views/2012/03/22/202325.html ). "
.
Buna mukabil, Kremlin'e avdet eden Putin yeni altı yıllık yönetimi için yol haritasını hazırlamış durumda. Bu yol haritası yaklaşık 40 bin kelimeden teşekkül ediyor. Putin bakış açısına göre hazırlanan Rusya ve Değişen Dünya başlığını taşıyan bu yol haritasında, ABD'nin demokrasi getirme adı altında ülkelerin içişlerine karıştığı ve Arap Baharını destekleyerek Ortadoğu'da istikrarsızlık meydana getirdiği ileri sürülüyor. Keza Putin, ABD'nin Rus nüfuz bölgelerine de salındığını ve uzandığını söylüyor. Ve Rusya'nın nüfuzunu tekrar Orta Asya'ya yayacağını taahhüt ediyor. Gerçekten de Rusya hem Suriye hem de Orta Asya'da ABD ile ortaklık peşinde. Lakin bu ortaklıkta haliyle kendi çıkarlarını önceliyor. Sözgelimi, Özbekistan'ın Afganistan konusunda Amerikan üssü haline gelmesini istemiyor. Özbekistan Rus telkinleri sonucu ABD ile anlaşmalarını askıya alıyor (http://t24.com.tr/haber/abd-ozbekistanda-askeri-us-kurmayacak-taskent-aa/194521 ). Lakin Özbekistan'dan esirgediği bu desteği kendisi vermekten kaçınmıyor. Galiba Lenin'in öngördüğü gibi, Amerikalılar Afganistan'da yıpranma sürecinde buna mukabil Suriye'de de Ruslar aynı süreci yaşıyorlar. Büyük Oyun meselesini hatırlatırcasına Lenin bir gün şunu söyler: Asya'da kendilerini boğmak için Amerikalılara daha çok sicim verin. Evet! Galiba Ruslar Afganistan bataklığında daha fazla boğulması için Amerikalılara yeni sicimler veriyor. Amerikalılar da Rusların Suriye'de boğulması için onlara sicim uzatıyorlar. Ne diyelim: Kendi boğulan ağlamaz.
24.03.2012 Milli Gaz.






























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.