• İstanbul 15 °C
  • Ankara 5 °C
  • İzmir 15 °C
  • Konya 12 °C
  • Sakarya 15 °C
  • Şanlıurfa 15 °C
  • Trabzon 15 °C
  • Gaziantep 16 °C
  • Bolu 9 °C
  • Bursa 12 °C

Mustafa Özcan'dan: Ömer Bin Abdulaziz’den Mürsi’ye…

Mustafa Özcan'dan: Ömer Bin Abdulaziz’den Mürsi’ye…
Elbette devrik ama meşru Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mürsi ile Ömer Abdulaziz’in şahıslarını karşılaştırıyor değiliz. Ömer Bin Abdulaziz ümmetin göz bebeklerinden birisidir.

*

Süleyman Bin Abdulmelik med cezir hali yaşadıktan sonra bu formüle ikna olmuştur. Diğer formül ise boşa koyup dolmamak ve doluya koyup almamak şeklindedir. Süleyman Bin Abdulmelik ikna olmuş olmasına ama bu defa ikna etme sırası Ömer Bin Abdulaziz’e gelmiş. Zira bir türlü bu yükün altına girmek istemiyormuş. Nedeni, ahvalin bozuk olması, devlet çarkı ve kadrolarının sağlam ellerde olmaması onu ürkütüyormuş. Reca Bin Hayeve onu şöyle ikna etmiş: Pazarda tezgahını açan herkesin müşterisi olur. ‘Dağına göre kar, esnafına göre müşteri yağar’ demiş. ‘Sen tezgâhını aç ve korkma! Tezgâhına da sana benzeyen insanlar gelecektir’ diye ümitlendirmiş. Korkularını nispeten teskin etmiş. Bunun üzerine Ömer Bin Abdulaziz Peygamberimizden yüz yıl sonra siyaset ve devlet alanında yenileyicilerden ve mücedditlerden birisi olmuştur. Hatta ilk müceddit ve siyaset alanında da belki şimdiye kadar ki en büyük müceddittir. Bundan dolayı kimileri kendisini Mehdi’ye benzetmiştir. İnşaallah siyaset alanında Mehdi son ve  en büyük yenileyicilerden birisi olur. Din ve devlet alanında yenileyici olan Ömer Bin Abdulaziz hakikaten korktuğu gibi Emevilerin kalıntılarıyla ve onların çıkarlarıyla boğuşmak zorunda kalmıştır. Zira devlet çarkına sülük hatta kene gibi yapışmışlardır. O derinden ve cezri ıslahat yaptıkça Emevilerin ileri gelenleri açık veya gizli bir biçimde karşısına geçmişler. İçerden ıslahatını yavaşlatmaya ve sabote etmeye çalışmışlardır. Sonunda da zehirleyerek ölümüne sebebiyet vermişlerdir.

*

Mürsi’ye gelince, asker ve sivil bürokrasinin direnmesi sonucunda cumhurbaşkanlığı adaylığı için Hayret Şatır’ın önü kesilince hasbe’l kadar onun ismi öne çıkmış ve girdiği seçimleri de kazanmıştır. Cumhurbaşkanı olduğunda ise devr-i sabık  ricali sürçmesini ve tökezlemesini dört gözle beklemiş ve hatta beklemenin ötesinde fiiliyata geçmiştir. Onu başarısız kılmak ve kitlelerin gözünden düşürmek için halka hizmet götürmesini engellemişlerdir. Çelme atmışlardır. Elektrik, su kesintileri ve gaz yokluğu ile halkı bezdirmişlerdir. Bir yıllık süreç içinde derinden derine darbe ortamını olgunlaştırmak için ellerinden geleni artlarına koymamışlardır. Bu nedenle fulul tabir edilen eski kadrolarla çatışmak zorunda kalmıştır. Kadrolaşmasına da ‘ihvanlaştırma’ yaftasıyla izin vermemişler ve bunu bir suçmuş gibi sunmuşlardır. Sonuçta askeri ve sivil bürokrasinin direnmesi ve bindirilmiş kıtaların da sokağa indirilmesi sonucu darbeci askerlere pas atılmış ve bilinen darbe süreci gerçekleşmiştir. Her ikisi de iktidara hasbe’l kader gelmişler ve her ikisi de devr-i sabıkın bürokrasisi ile yüzleşmek zorunda kalmışlardır. Birisi zehirlenmiş diğeri de darbeyle indirilmiştir. Lakin Ömer Bin Abdulaziz döneminde örgütlü olmayan kamuoyu bugün Mısır’da örgütlenmiş ve hakları geri almanın peşine düşmüştür. Her iki lider de adalet gereği kurulu düzenlerin çıkarlarına ters düşmüşlerdir. Ömer Bin Abdulaziz’in iktidar yılları Hazreti Ebubekir’in iki yılına eşit olmakla birlikte gölgesi yüzyıllara vurmuştur. Gün olur yüzyıla bedel. Yıl olur gölgesi bin yıla vurur.

 

19.07.2013 Milli Gazete

Bu haber toplam 521 defa okunmuştur
  • Yorumlar 1
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim