Kemalistlerin benimsedikleri, öykündükleri ve övündükleri bir sanatçı ile bir yazar art arda hayatını kaybetti. İkisi de efsane olmuştu. Bunlardan ilki adının bilinememesi üzerine Kenan Işık'ın yıkıldığı ve bozulduğu son komünist tüfeklerden Tuncel Kurtiz, diğeri de efsane yazarak efsaneleşen Turgut Özakman'dan başkası değil. Turgut Özakman'ın şaheseri veya baş eseri olan Şu Çılgın Türkler Türkiye'de yükselen ve yükseltilen ulusalcı dalganın başucu veya el kitabı olmuştur. Tuncel Kurtiz'in ölümü en çok kendisine benzeyen sanatçıları üzdü. Tarık Akan, Levent Kırca bunlardan bazıları. Bunlar Kemalizm ile Marksizm arasında gidip gelenler. Marksizmi Kemalizm süzgecinden geçirenler ve okuyanlar. Ya da yerli Marksistler. Abdullah Muradoğlu'nun yazdığına göre, Tuncel Kurtiz'in soy ağacında, şeceresinde veya kökeninde biraz Selanik mayası veya bulaşıklığı da varmış. Belki asıl üzerinde durulması gereken kişi ise 'son efsane, son Kemalist' olarak anılmaya değer Turgut Özakman'in misyonudur. Mehmet Akif Ersoy bir biçimde İstiklal Marşı ile hatırlanıyor ve anılıyor. Turgut Özakman ise hatırlansa hatırlansa, Andımız ile hatırlanabilir. Mehmet Akif Ersoy ile Turgut Özakman birbirlerinin ötekisiydi. Zıt ve karşıt şahsiyetler! İkisi de destan yazarı. Akif ötesinde destan şairidir. Lakin birisinin destan malzemesi sahabeler ve İslam büyükleri ve onlara benzemeye çalışan Kurtuluş Savaşı kahramanları idi. Turgut Özakman'ın ulusalcı zeminde seyreden destanı ise tamamen manevi bağlardan arındırılmıştır. Onunki pozitivist maneviyat diyebileceğimiz zıtların bileşkesinden ibarettir. Manevi soykırım üzerinden bir destan yazmıştır. Materyalist bir mefkureden adeta destan türetmeye çalışmıştır.
Yazının devamı için: http://www.dunyabulteni.net/?aType=yazarHaber&ArticleID=19314































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.