• İstanbul 15 °C
  • Ankara 18 °C
  • İzmir 19 °C
  • Konya 16 °C
  • Sakarya 18 °C
  • Şanlıurfa 23 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 21 °C
  • Bolu 12 °C
  • Bursa 18 °C

Mustafa Özcan'dan:Ortadoğu’nun jawsları ve Hakan Fida

Mustafa Özcan'dan:Ortadoğu’nun jawsları ve Hakan Fida
MİT Müsteşarı Hakan Fidan son günlerde yeniden dış basının gündeminde. Bu defa İran’dan ziyade Suriye meselesiyle alakalı.
 

MİT Müsteşarı Hakan Fidan son günlerde yeniden dış basının gündeminde. Bu defa İran’dan ziyade Suriye meselesiyle alakalı. Fotoğrafı, Suudi Arabistan İstihbarat Başkanı Bender Bin Sultan ve  İran Devrim Muhafızları Kudüs Kuvvetleri Komutanı  Kasım Süleymani ile aynı karede yer alıyor. Bu adil bir fotoğraf karesi mi? Zira Wall Street Journal gazetesinin yer verdiği gibi Bender Bin Sultan darbelerle anılıyor ve özellikle de Mısır darbesiyle ve bu darbenin mimarı olarak da öne çıkıyor. Kasım Süleymani ise bölgenin kaderini ve geleceğini İran’a bağlamakla anılan bir isim. Mübalağa değil: İran ekseniyle anılan her karede adı geçiyor.  Hatta kendisine Suriye’nin fiili lideri olarak bakanlar çok. Lübnan, Suriye ve Irak cirit attığı yerlerden bazıları.  Bayram haftasının gündemi veya iddiaları arasında, PKK’nın Türkiye ile ateşkesini bozması için PKK üst düzeyiyle yürüttüğü müzakereler de vardı.

Fidan’ı, Ortadoğu’nun Jawsları ile birlikte ele alıp da, aynı kategoride olan Dahi Halfan veya Muhammed Dahlan’ı anmamak doğru olmaz. Esasında son ikisi Bender Bin Sultan’ın müttefikleri veya himayegerdeleri (protege) olarak biliniyor.  Arap Baharı'nı devrimden darbe sürecine çevrilmesinde her taşın altından bu üç ya da dört isim çıkıyor.  Bender, Halfan ve Dahlan üçlüsünün ortak özellikleri İsrail’e de yakın durmaları ve Müslüman Kardeşler hareketine yeminli düşmanlıkları.

Son dönemlerde devrim ülkelerinde her istikrarsızlığın altında bu isimlerin imzası aranmakta. Mısır’dan Tunus’a ve oradan da  Gazze ve Yemen’e kadar.  WSJ gazetesi tarafından veya başvurduğu kaynaklar tarafından Hakan Fidan’ın Türkiye’deki rolü abartılsa da Bender Bin Sultan’a hiç benzemediğinin altı çiziliyor.  Bender bin Sultan ABD’ye göre, Suriye’de değil ama Mısır’da kontrol dışına çıktı ve darbeyi destekleyerek ABD’yi zor duruma soktu!  Suriye’de ise Amerikan çıkarları doğrultusunda hareket etti.

*

Hakan Fidan’la ilgili Washington ve tabiatıyla Tel Aviv’deki yeni rahatsızlık nedeni Suriye. Arap Baharı ile birlikte Türkiye ile İran arasında köprülerin altından çok sular aktı. İlişkilerin seviyesi düştüğünden şimdi ABD ve İsrail bundan rahatsız değil. Kaldı ki, onlar birbirine yaklaşıyor.  Dolayısıyla ne eski İran İran, ne de Erdoğan eski Erdoğan veya ne de Hakan Fidan eskisi gibi. Zaten şimdi Arap Baharı öncesi Türkiye’nin yerini ABD almış durumda: Tahran ile birlikte karşılıklı olarak birbirlerine seyir halinde koşuyorlar!

Arap Baharı eski bölgesel ittifakları altüst etti.  Dolayısıyla Washigton ve Tel Aviv eksenini Arap Baharı öncesinde Türkiye-İran ilişkileri rahatsız ederken şimdi de Suriye meselesi ve Suriye’de ‘yanlış ellere ve adreslere’ teslim edilen silahlar rahatsızlık veriyor. Kısaca, ABD ve İsrail’i Türkiye’nin ne Tahran’da ne de Suriye’de kendi politikasını takip etmesi memnun ediyor.  Güdümlü ve bağımlı politika izlemesini istiyorlar.

Başbakan Erdoğan’ın büyük umutlarla gittiği ve Obama ile buluştuğu 16 Mayıs 2013 tarihli ziyaret dışarıdan parlak görünse de içeriden öyle olmadığı anlaşılmıştır. Başbakan Erdoğan’ın temel amacı Suriye meselesiydi. Bu ziyarette bu meseleye farklı zaviyelerden baktıkları ve farklı yanlara düştükleri açık bir şekilde ortaya çıkmıştır.  Esat’ın gitmesi dışında iki tarafın bu meselede ortak bir  açısı bulunamamıştır. Hatta Obama yönetimine yakınlığıyla bilinen Hüseyin Nasr’ın oğlu Veli Nasr içten içe Obama’nın Esat’ın kazanmasını tercih ettiğini söylemiştir. Acaba müdahale konusunda bunca isteksizliğinin altında yatan temel mesele bu mudur?  Yoksa Obama da direniş kampından mı?

 

Yazının devamı için:http://www.dunyabulteni.net/?aType=yazarHaber&ArticleID=19338

Bu haber toplam 766 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim