Bugünkü Arap Baharını ve Arap devrimlerini de 1916 yılındaki Büyük Arap Devriminin devamı olarak nitelendiriyor. Ya da bizim ifademizle Arap isyanına benzetiyor ve devamı sayıyor. Şimdi Bernard Lewis ve Zbigniew Brzezinski gibilerin İsrail namına Arap dünyasını bölme planlarından yola çıkarak Arap Baharının buna hizmet etmesi için kurgulandığını veya devreye sokulduğunu ileri sürmektedir. Haliyle bu durumda devrimciler de ister istemez bu planların yakıtı haline geliyor. Yeniden bölünmenin mukaddimesi olarak da Arap Baharıyla yaratıcı kaos ortamını oluşturduklarını varsayıyor. Buradan yola çıkan Libyalı analizci Emin Susi Alevi, Arap Baharını ‘İbri’ yani ‘İbrani baharı’ ve ‘Haçlı baharı’ olarak nitelendiriyor.
El Cezire’nin icra ettiği bir ankete göre, olayların sorumlusunu geçmiş rejimde arayanların oranı yüzde 33.7’de kalıyor. Buna mukabil kaos ortamından devrimcileri suçlayanların oranı ise yüzde 66.3’e çıkıyor. 15 Ekim 2013 tarihli programda Muhammed Ömer Mecberi ise Arap Baharıyla ilgili suçlamalarda sapla samanın birbirine karıştırıldığını ifade ediyor.
Yazının devamı için:http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Yahudi_bahari_Hacli_bahari/17276#.UnyeAHBbmSo































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.