• İstanbul 23 °C
  • Ankara 28 °C

Mustafa Özçelik "12. İstanbul Edebiyat Festivali"nde "Yunus'un Şehirleri"ni anlattı

Mustafa Özçelik "12. İstanbul Edebiyat Festivali"nde "Yunus'un Şehirleri"ni anlattı
Şair ve yazar Mustafa Özçelik, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi tarafından bu yıl 12'ncisi düzenlenen "İstanbul Edebiyat Festivali"nde konuştu.

Şair ve yazar Mustafa Özçelik, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi tarafından bu yıl 12'ncisi düzenlenen "İstanbul Edebiyat Festivali"nde konuştu.

Şair ve yazar Mustafa Özçelik, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi tarafından bu yıl 12'ncisi düzenlenen "İstanbul Edebiyat Festivali"nde konuştu.

Anadolu Ajansı'nın Global İletişim Ortağı olduğu ve bu yıl vefatının 700. yılı dolayısıyla Yunus Emre'ye adanan festival kapsamında gerçekleştirilen "Yunus'un Şehirleri" başlıklı konuşma, birliğin sosyal medya hesaplarından yayınlandı.

Özçelik, Yunus Emre'nin nereli olduğu veya kabrinin nerede bulunduğunun çokça tartışılan bir konu olduğunu belirterek, "Bizim amacımız, şurada ya da burada olduğunu ispat etmek değil. Böyle bir şey hem mümkün değil hem de hiçbir anlamı yok. Asıl önemli olan Erzurum'dan Bursa'ya, Isparta'dan Kırşehir'e kadar, Anadolu'nun dört tarafına dağılmış Yunus Emre'nin şehirleri adını verdiğimiz şehirlerdeki Yunus hikayeleri, orada bıraktığı tesirler, Anadolu'nun onu nasıl bağrına bastığı. Fakat insanlar için nerede olduğu da bir meseledir." ifadesini kullandı.

Yunus Emre'nin bir şehirden çok insanların gönüllerinde hayat bulduğunu dile getiren Özçelik, "Anadolu'nun dağında, taşında, toprağında, gökyüzünde, ayında, güneşinde, yıldızında, denizdeki balıklarında, çiçeklerinde Yunus izi, Yunus nefesi, Yunus manası var." dedi.

Özçelik, Türkiye'deki 17 ilin Yunus'un somut olarak hatırasını taşıdığını anımsatarak, "Yunus'un çağrısına uyarak bilişme, buluşma ve tanışma vaktidir. İnşallah bu buluşma gerçekleşir ve başta ülkemiz olmak üzere bütün insanlık, onun sevgi, barış, kardeşlik çağrısı etrafında birleşir ve yaşadığımız dünya daha yaşanabilir bir dünya haline gelir." değerlendirmesinde bulundu.

"Yunus'un çağrısını dünya insanlarına duyurmalıyız"

İnsanlarla Yunus'u buluşturmak için kitapların da önemli olduğunun altını çizen Özçelik, şunları kaydetti:

"Yunus Emre, malum bir çağrıda bulunuyordu. 'Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz' diyordu. Bu çağrı, yani onun 'Gelin tanış olalım' çağrısı kıyamete kadar sadece kendi coğrafyasına değil dünyadaki her insana yapılmış bir çağrıdır. Bu çağrıyı önce bizim duymamız, sonra da dünya insanlarına duyurmamız lazım. Yani bunu bir İngiliz'in bir Fransız'ın bir Koreli'nin bir Japon'un kendiliğinden duymasını beklemek doğru olmaz. Bu çağrıyı bizim oraya ulaştırmamız gerekiyor.

Makamı olan yerler madem diyorlar ki 'Yunus bizdedir', eyvallah saygı duyuyoruz ama bu konuda daha aktif bir sürece girmeleri gerekiyor. Mesela gezdiğim Yunus makamlarının olduğu pek çok şehirde Yunus türbelerinin bakımında sıkıntılar vardı. Önce o türbeler imar edilmeli.

Ayrıca her yıl belli zamanlarda törenlerin yapılması lazım, bu ritüeller çok önemli, Yunus birleştirici bir değer. Yunus'un makam ve türbesi etrafında Erzurumluların, Ispartalıların, Afyonluların, Manisalıların, Eskişehirlilerin, Konyalıların, Karamanlıların bir araya gelmesi, o yöredeki insanların birlik ve beraberlik duygusunu tatmaları açısından da son derece önem arz ediyor."

"Yunus demek Anadolu demektir, Türkiye demektir"

Yunus Emre'nin cami cemaatiyle buluşmasını çok önemsediğini vurgulayan Özçelik, "İlahileri biliniyor ama hakkında bilgilerin de verilmesi lazım. Mesela Eskişehir'de Mayıs ayının ilk haftasının ilk Cuma'sında Cuma vaazının ve hutbesinin konusunun Yunus Emre olmasını düşünmüştük, bu sağlandı. Çıkışta insanlara Yunus kitapları armağan edildi, mevlit okutuldu, şekerler dağıtıldı, pilav dağıtıldı. Bunlar inanılmaz sonuçlar veriyor. Yani şehrin gündemi birdenbire değişiyor." şeklinde konuştu.

Türkiye'de Yunus Emre'nin adını taşıyan bir üniversitenin olmasının en önemli hayallerinden biri olduğunu ifade eden Özçelik, "Yunus demek Anadolu demektir, Yunus demek Türkiye demektir. Anadolu'yu, bu coğrafyayı, bu ülkeyi temsil eden sembol bir isim aranacaksa, diliyle de, din algısıyla kesinlikle Yunus Emre'dir." değerlendirmesini yaptı.

"Yunus'un Çağrısı", Yunus'a Ömür Verenler", "Edebiyatçıların Yunus'u ve "Sinemada Yunus Dili- İrfani Sinema" gibi birçok başlığın ele alınacağı festivalin sona ereceği 31 Aralık Perşembe günü "2020 Yılı Edebiyat Gündemi Değerlendirmesi" yapılacak.

Kaynak: AA

Bu haber toplam 599 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim