• İstanbul 16 °C
  • Ankara 10 °C
  • İzmir 14 °C
  • Konya 8 °C
  • Sakarya 14 °C
  • Şanlıurfa 15 °C
  • Trabzon 14 °C
  • Gaziantep 13 °C
  • Bolu 11 °C
  • Bursa 14 °C

Mustafa Özçelik: Sufi şiir; ilahidir, kaynağı Kur-an’dır.

Mustafa Özçelik: Sufi şiir; ilahidir, kaynağı Kur-an’dır.
Edebiyat Mevsimi’nin üçüncü gününde Şiir ve Tasavvuf ilişkisi konuşuldu   EDEBİYAT MEVSİMİ’NDE ŞİİR VE TASAVVUF Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi ile İBB Kültür ve Sosyal Daire Başkanlığı’nın bu yıl 4'üncüsünü düzenlediği İstanbul Edebiy

Konuşmasına Şeyh Galib’in sözleriyle başlayan Ali Ural, “Şiir ve Tasavvuf” hakkında şunları söyledi: ”Tanzimata kadar Türk şiirini tasavvuf mayaladı. Tanzimatın gelmesi demek batıyla ilişkilerimizin başlaması ve iç içe geçmesi demektir. Bununla ilişkili olarak, bu süreçten sonra edebiyatımızda bir düalizm hareketi  başlamıştır. Şinasi’nin Paris’e gitmesiyle başlayan batılılaşma, Namık Kemal ve Ziya Paşa’nın onu takibiyle süren bir batılılaşma sürecidir. Servet-i Fünun da ise tasavvufi kavramların içi boşaltılmış ve çürüme hızlanmıştır. Fakat öyle bir mirasımız var ki edebiyatımızda uzun yıllar bu tasavvufun etkisi devam etti” şeklinde konuştu.

 

ARİFLER İÇİN ŞİİR ARAÇTIR

 

Şair Ahmet Murat Sufi ve Şiir konulu konuşmasında; “Arifler sohbet esnasında şiirlere çok fazla başvurmuşlardır. Ayet ve hadisten daha fazla şiirlere başvurmuşlardır. Buradaki amaç şiiri Ayet’ten üstün görmelerinden değil, şiirin bir nevi ayet ve hadisin tefsiri olmasındandır. Bana göre ârifler, şair değildir. Şair şiirini yapar. Yani şair yaptığı her şeyi fakında olarak yazar. Her şair şiir geleneğiyle vuruşarak şair olur. Kendi dilini bulması gerekir.  Yeni şiir, geleneğe bağlı olmalı, önceki temsilciler bilinmeli fakat bunun yanında kendinde farklılıklar da barındırmalıdır. Şiir bir sanattır. İnsan tarafından icat edilen bir şeydir. Aşık, sufi literatürde yanan bir ağaca benzetilir.” dedi.

 

YUNUS EMRE HALK OZANI DEĞİLDİR

 

Mustafa Özçelik ise “Türk Şiirinde Yunus Sesleri” adlı konuşmasında; “Bu coğrafyada, Anadolu Kafkasya ve Rumeli olarak 700 yılı aşkın bir süredir Yunus Emre’yi okumaktan da dinlemekten de usanmadık. Bu coğrafyada bir Yunus olmasaydı İslam’ı anlama ve yaşama noktasında çok ciddi sıkıntılar yaşayabilirdik. Tasavvuf mensubu sufiler söylediklerine şiir demez, nutuk, nefes gibi adlarla anarlardı. Sufi şiirde en temel nitelik, yazılan değil söylenendir. Sufi şiir; ilahidir, kaynağı Kur-an’dır. Yunus Emre’den bahsederken bir şairden değil bir dervişten bahsediyoruz. Yunus’u halk ozanı olarak tarif edenleri gördüm. Bu bana son derece üzüntü verdi. Yunus gibi birine sadece halk ozanı demek onu tanımlamaya çok uzak bir yerdedir“ dedi.

 

siir1siir2

Bu haber toplam 741 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim