Örgütün şehirlerdeki gücü kırıldı. Dalga dalga gelişen KCK operasyonlarıyla dağla şehrin ilişkisi zayıflatıldı. Terör üreten, terörü besleyen yapılar çökertildi. Eğer bu operasyonlar dört koldan yürütülmeseydi bugün çok daha ağır bir tabloyla karşı kaşıya kalacağımız kesindi.
Dağda sıkışan, şehirde bunalan terör örgütü Nevruz'la bir çıkış yapmanın hesapları içinde. O yüzden şiddete sarıldı. İki hafta önce İstanbul'da toprağın altına saklanmış 15 kilogram plastik patlayıcı bulundu. Dün bir haber de Van'dan geldi. Nevruz'un kutlanacağı alanın yakınında çivilerle güçlendirilmiş, zaman ayarlı 2 kiloya yakın patlayıcı ele geçirildi.
Kaosun ilk provası hafta sonu yapıldı. Başrolde BDP vardı. Birkaç gün önce Genel Başkan Selahattin Demirtaş sözü dolandırmadan 'Gerginlik yaşanmaması için polis karakollardan çıkmasın' dedi. Bu çıkışıyla niyetini açıkça ortaya koydu.
Meşru bir siyasi partinin lideri böyle laf eder mi? Yasağa tepki göstermek ayrı bir şey, meydan okumak ayrı. Parti değil illegal örgüt sanki. Amacın Nevruz'u kutlamak olmadığı çok geçmeden anlaşıldı. İstanbul ve Diyarbakır savaş alanına döndü. Göstericiler polise saldırdı, araçları ateşe verdi, söktükleri kaldırım taşlarıyla cam çerçeve indirdi.
Yanan Nevruz ateşi değildi. Bayram hiç değil. Kaos planı adım adım uygulamaya konuldu.
Bölgeden gelen haberler bayramı değil, kaosu anlatıyordu. En tehlikelisi de Hakkâri Yüksekova'dan... Nevruz'u kutlamak için caddeyi dolduran topluluğun arasından güvenlik güçlerinin üzerine uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. İki polis yaralandı. Benzer sahneler Cizre'de de yaşandı: Kalabalığın arasına karışan örgüt yandaşlarının açtığı ateş sonucu iki polis memuru ağır şekilde yaralandı.
Ne kadar tehlikeli provokasyon... Yüksekova'da, Cizre'de yaşananların Nevruz'la, bayramla alakası olabilir mi? Batman'daki manzara da pek farklı değil. Kutlama bahane, Kandil talimatlarına uygun 'direniş ve başkaldırı' görüntüleri. Sahnede yine BDP var. Mardin Milletvekili Ahmet Türk, polisin kalabalığı dağıtmak için attığı biber gazından etkilenerek hastaneye kaldırıldı.
Ahmet Türk güngörmüş bir siyasetçi... Nevruz kutlamalarının çok kanlı geçtiği 90'lı yılları yaşadı. Heyecana kapılacak, galeyana gelecek biri değil. Son dönemdeki söz ve tavırları tam bir hayal kırıklığı. Ondan ortalığı yatıştırması beklenirken gerilimin tarafı maalesef.
Terör örgütünün hedefi belli; kaos ve kargaşa. Meclis'te grubu bulunan BDP'nin daha dikkatli davranması beklenirdi. Bir partiden çok örgüt gibi. BDP ateşle oynuyor. Bu ateş Nevruz'un ateşi değil...
21.03.2012 Zaman































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.