Sayın Başbakan geçen hafta ayranın “millî içecek” olduğunu söylemesinden sonra, entel-dantellerin ayranı kabardı. (Zaten Başbakan birşey söyleyip yapmasa, bu entel-dantellerin söyleyecek hiç bir şeyleri yok.) Başladılar güyâ Başbakan’ı sarakaya almaya...
Zaten bu entel-danteller, yerli kültüre ait ne varsa düşmandırlar. Baksanıza adamlar ayran ve yoğurda bile karşı... Bunlar bilmezler ki, yoğurt ve ayran, insanlığa Türklerin hediye ettikleri bir yiyecek ve içecektir. Eski Türkler yoğurt ve ayranı icad etmek için büyük büyük laboratuarlar kurmamışlar; tabiatle kavga etmeden, bir kimyevî mucize gerçekleştirmişlerdir.
Bugün bütün dünyada “yoğurt” ve “ayran”, aynı isimle anılmaktadır. Çünkü diğer kültürler, bunlarla, Türkler vasıtasıyla tanışmıştır ve bu iki süt ürününü insanlığa Türkler hediye etmişlerdir. Elbette adları da Türkçe olacaktır.
1991 ve 5-6 sene önce temas ettiğim hususu tekrarlıyorum. Ayran, bütün insanlığın ortak damak zevkine hitap edecek şekilde zenginleştirilmeli ve asitli kolaların karşısına dikilmelidir.
Ayranın en zayıf özelliği, dayanıksızlığıdır; kısa zamanda ekşir. (Laf aramızda, bozulmadığı sürece ben ekşi ayranı daha çok severim.) Modern kimya bilimi, özelliğini bozmayacak bir şekilde ayranı uzun süre dayanıklı hâle getirrise ve gıda mühendisleri de aromatik zenginliğini arttırıp bütün damaklara hitap edecek şekilde geliştirirse, ayran niye asitli kolaların karşısına dikilmesin?...
Valla TÜBİTAK’ın yerine ben olsam, hazır gündemdeyken ayran konusunda hemen kolları sıvar, ayranı insanlığın ortak içeceği hâline getirmenin yollarını ararım. “Ayranı da kahvenin türevi olan neskafe ve expresso gibi batıya kaptırmayalım, hemen çalışmalara başlayalım.” derim ben.
Besleyiciliği, içiminin hoşluğu ve bir de doğal asidiyle insana zevk veren böyle bir içecekten insanlığı mahrum etmemiz doğru olmaz.
Namık Açıkgöz'den: Ayran niye uluslararası içecek olmasın?

Ayran konusunda herkes yazdı... Ben yazmasam olmaz... Ne yani benim başım Önder Aytaç mı?... Süzme Yörüğüm...
Bu haber toplam 440 defa okunmuştur
- Yorumlar 0
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
SON EKLENEN GALERİLER
Diğer Haberler
Halil İbrahim Özdemir’den Okuru Derinden Sarsacak Roman: “Sıfır Numaralı Hücre” ÇıktıHalil İbrahim Özdemir’in yeni romanı Sıfır Numaralı Hücre çıktı. Gerçek olaylardan esinlenen eser, suçsuz yere tutuklanan bir adamın insanlık mücadelesini anlatıyor.
“Andolsun Zeytine”Yazar ve şair Mehmet Aycı, edebiyat ve fikir dünyasının önde gelen aylık dergilerinden HECE'nin Kasım 2025 sayısına önemli bir portre yazısıyla katkıda bulundu.- 12:40 - TYB’de Osmanlıca Kursu başlıyor
- 12:20 - Mesnevî Okumaları -243- Dr. Öğr. Üyesi Fahrettin Coşguner
- 11:30 - Dr.İsrafil Kuralay: Dubai’de bir heykelin bana anlattıkları
- 11:28 - Sibel Eraslan: Küreselleşmiş bir Siyonizm'le karşı karşıyayız…
- 11:26 - İsmail Bingöl: Sonbahar
- 11:14 - Bedir Acar: O çocuk şimdi New York Belediyesi Başkanı
- 11:11 - Süleyman Seyfi Öğün: Dengesizlik ve hesapsızlık
- 11:09 - Hüseyin Öztürk: İnsanın kendisiyle yüzleşmesi
- 15:47 - Sıfır Numaralı Hücre
- 13:22 - Mahmut Bıyıklı: Doğu Türkistan konusunda kim yalan söylüyor?
- 13:20 - Halil İbrahim Özdemir’den Okuru Derinden Sarsacak Roman: “Sıfır Numaralı Hücre” Çıktı
- 13:16 - Harran Üniversitesi’nde “Batılılaşma” Paneli Düzenlendi
- 11:25 - Adnan Öksüz: Elma şekeri!
- 11:25 - Halit Yıldırım: Şakir Kurtulmuş’tan Bir Göç Hikayesi
- 10:45 - Hüseyin Öztürk: İnsanın dört mevsimi
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim




























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.