• İstanbul 16 °C
  • Ankara 5 °C
  • İzmir 15 °C
  • Konya 4 °C
  • Sakarya 11 °C
  • Şanlıurfa 15 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 8 °C
  • Bolu 6 °C
  • Bursa 11 °C

Namık Açıkgöz'den: Ben Hrant değilim!...

Namık Açıkgöz'den: Ben Hrant değilim!...
Baştan söyleyeyim... Ben Hrant falan değilim. Elbette Ermeni de değilim... Ne olduğum da önemli değildir... Yer kürede yaşayan bir insanım. “Hrant” ve “Ermeni” olmaya ihtiyaç da hissetmiyorum.

*
Hrant Dink’in katledilmesindeki acıyı, yüreğimde hissetmiş bir insanım. Önce insan olduğu için, ikinci olarak da vurulduğunda, fotoğrafa yansıyan tabanı delik ayakkabı için. 
Bizim medeniyetimiz, insanının ayakkabısının tabanının delik olmasına tahammül edemez. Biz, tehdidin geldiğini bile bile, bir insanımızın canını koruyamadık. Böyle bir tehdit, dün Hrant Dink’e yapılmışsa, yarın bana, sana yapılacak demektir. Burada önemli olan, kim olursa olsun, birisinin tehdit edilmesi ve ardından katledilmesidir. Biz, göstere göstere gelen bir ölümü bile engelleyemiyorsak, sinsice yaklaşan ölüm için hiçbir şey yapamayız demektir. Dink davası, Türkiye için “sinsi pusular”dan kurtulmak için iyi bir fırsattı ama beceremedik.
*
Cümlenin önüne-ardına da baksanız; metnin tamamını da okusanız, “Türk’ten boşalacak zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni’nin Ermenistan’la kuracağı asil damarında mevcuttur.” cümlesi, masum bir cümle değildir. Maksadını aşan bu cümlede, bir ifade zaafının olduğunu, Dink kendisi de söylüyordu zaten.
Mecazen de olsa, bir milletin kanının “zehir”li mi, “zehirsiz” mi olacağına kimse karar veremez. “Falanca etnik yapı iyi, filanca etnik yapı kötüdür” denemez.
Hrant Dink de maksadını aşan ve ifade zaafı olan bir cümle kullanmış ve hesabını yargıya vermiştir. Bundan ötesi yok... Kimse kendisini yargıdan üstün görmemelidir. Haa... Yargı seni tatmin etmiyorsa, sen de, muhalif olduğun kişinin yöntemini kullanırsın. O kalem kullanıyorsa, sen de kalem kullanırsın. Hem Türk milletinin kanı, gelip geçmiş milyarlarca insandan birinin veya bir kaçının demesiyle “zehirli” olmaz.    
*
Dink davasında, ülke olarak tarihî bir fırsat kaçırdık... Çetenin kuyruğu elimize geçmişti. Çete, tıpkı kertenkele gibi, kuyruğunu bırakıp kaçtı... 5 yıl önce ölen Hrant Dink, bir defa daha öldü ama sinsice pusu kuran çeteleri bulmaya yol açılmadığı için, toplumsal bir yara aldık. 
*
“Hrant” ve “Ermeni” olmaya gerek kalmadan, bir “Türk” ve “Nâmık” olarak, bu cinayetten dolayı, yürek yangınım dinmedi...

21.01.2012 Yeni Akit

Bu haber toplam 481 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim