Bir yandan Mısır’daki darbe, bir yandan Ergenekon çetecilerinin aldıkları cezalar, bizim postalcıların akıllarını karıştırmış durumda. Mısır’daki postal darbesine sevinirken, daha düne kadar yaladıkları postallar mahkûm edilince çaresizce saldırmaya başladılar.
Bizim postal yalayıcılar böyledir işte. 27 Mayıs’ta yaladıkları postal, onlarda alışkanlık yaptı; 10 senede bir postal yalamazlarsa, rahat edemezler.
Son 11 yıldır gelinen demokratik çizgiyi görüp yeni bir darbeden ümitlerini kesen postalcılar, o darbeli günlerin postal nostaljisi ile yaşıyorlar. Yani, “postaljik” sevda içindeler.
İktidarı yıkabileceksen, sen kendi gücünle yık birader!... Dış olaylardan, dış müdahalelerden “Bizim çocuklar başardı” diyenlerden medet umma. İktidar değişiminde bile asalaklık yapan beceriksiz, hiçbir şey üretmeyen, sadece tüketen zihniyetten kurtul artık. Ne dışarıdan medet um ne de postaldan!...
Postalji yapıp hayallere kapılacağına, dünyayı oku. Bak… Dünya değişiyor… Daha birkaç sene öncesine kadar zamanın ruhunu iyi okuyan iktidar bile zamanın ruhunun gerisinde kalınca neler oluyor!... Kendi hazırladığı ortamla oluşan yeni zamanların ruhu, iktidarı bile şaşırtmış, elini ayağına dolaştırmışken, postaljikler hâlâ “armut piş ağzıma düş” politikası güdüyorlar.
Yuh olsun postaljiklere!...
Duy bunları Pavlov üstadımız!... Duy ve “şartlı refleks” deneyinde, bundan böyle postal kullan. Çünkü postal özlemiyle yanıp tutuşan “postaljik aydınlar” türedi Türkiye’de.
17.08.2013 Habervaktim.com































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.