• İstanbul 15 °C
  • Ankara 8 °C
  • İzmir 16 °C
  • Konya 9 °C
  • Sakarya 14 °C
  • Şanlıurfa 17 °C
  • Trabzon 17 °C
  • Gaziantep 11 °C
  • Bolu 9 °C
  • Bursa 12 °C

Namık Açıkgöz'den: Edebiyat Düşmanı Film: Hababam Sınıfı

Namık Açıkgöz'den: Edebiyat Düşmanı Film: Hababam Sınıfı
Hababam Sınıfı romanını Rıfat Ilgaz yazdı ama filmlerinin çoğunu Ertem Eğilmez çekti. Ilgaz, önce bir dergide dizi yazı halinde yazmış; 1957’de kitap halinde yayınlamış.

Kastamonulu (Ilgaz da Kastamonulu’dur.) Şaban-ı Veli hazretlerinin adını, romandaki en aptal tipe vererek, üç ayların ikincisi olan bir ismi, aptallığın sembolü haline getirmekten başka klasik Türk edebiyatını da değersizleştirme gayreti görülür romanda ve filmlerde. 

Bugün, lisede ve üniversitelerde edebiyat okuyan bir öğrencinin aruz ritmini kavrayamamasının başında, Hababam Sınıfı’nda sergilenen tutum yatmaktadır. Özellikle 1974 yılında filme alınmasından sonra filmde, aruzla ilgili olarak sarf edilen sözler, ne yazık ki, kamuoyunda daha etkili olmuş ve aruzun “tüfilün” vezni olarak alaycı bir ifadeyle anılır olmasına yol açmıştır.

“Tiz-reftâr olanın pâyine dâmen dolaşır” (Hızlı gidenin ayağına eteği dolaşır) gibi hikmetli bir mısra mizah uğruna “Teyzesi defterdar olanın...” gibi bir alaycı dönüştürmeye kurban edilmiştir. Tabii, sadece mısra kurban edilmemiş; arada, hikmet de kaynayıp gitmiştir. 

Ya o edebiyat öğretmeninin düşürüldüğü haller!... Zavallı, komik, âciz bir şekilde çizilen edebiyat öğretmeni, gençlerin gözünde “olumsuz rol model” şekline dönüşünce, garibim edebiyat öğretmenleri ne hâle gelmiştir kim bilir!?...

Gerek çizilen edebiyat öğretmeni tipi ve gerekse klasik edebiyata karşı sergilenen alaycı tavır, gençleri “mazi ile alay” çizgisine çekip onları değersizleştirmiştir. Değer kaybına uğramış nesillerden ne beklenebilirdi ki!...

Hababam Sınıfı’nda sarakaya alınan edebiyat dersi ve aruz vezni, 2001 yılının son aylarında başka bir faciaya dönüştü. Zamanın Millî Eğitim Bakanı, “Liselerden failatün failün kaldırılıyor” diye yorumlanan bir laf sarf etti. Şiirdeki ritmden hiç anlamadığı görülen bakan, elbette tükürdüğünü yalamak mecburiyetinde kaldı.

Kısaca söylemek gerekirse, Hababam Sınıfı filmleri, özellikle ilki, bazı toplumsal değerlere saldırmanın yanında, en çok edebiyat derslerini dejenere etmiştir. Yani cumhuriyet devrinde, edebiyat dersleri, en büyük darbeyi bir edebiyat eserinden almıştır.

31.03.2012 Yeni Akit

Bu haber toplam 865 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim