Cumhuriyetin “asr-ı saadet”inde neler döndürülmüş, ne oyunlar oynanmış gördünüz mü?
Bu cumhuriyeti mi kutsayacağız yani!?... Bu yüzden 2003 yılında üniversite yönetim kurulunda “Ben bu cumhuriyete karşıyım!...” demiştim.
Daha duruuun!... Zeki Bey’in dövüşe dövüşe yürümesi bitmedi!...
Mazbatasını alan Zeki Bey, 3 Mart 1924 günü, o meşhur günde, meclisteki tartışmaların tam da göbeğindedir. Tartışılan konular, hilâfetin ilgası ve hânedanın yurt dışına sürülmesidir. Kanuna muhalif olan Zeki Bey bu tartışmada yalnız değildir. Yanında Albay Halid Bey vardır. “İstiklâl Harbi’nde, cepheyi yarıp Yunan Başkumandanı’nı esir eden ve zaferi ordumuza temin eden Dadaylı kahraman” Halid Bey. (Bu kahramanlığı resmî tarihin hangi sayfasında okuduk?)
Tartışmalar sürerken, Zeki ve Halid beyler tekliflere şiddetle karşı çıkarlar...
M. Kemal, oturduğu yerden, işaretlerle bir o mebusu sürer karşılarına, bir bu mebusu...
Bazıları Zeki Bey’i saray casusu olmakla bile itham ederler. Fakat konuşmaya çıkan her mebus, nakavt olur. Son mebus da cevabını aldıktan sonra Zeki Bey, M.Kemal’e hitaben, onun saltanat nişanlarını hâlâ taşımaya devam ettiğini de sözlerine derc ederek: “Paşa, Paşa!... Ben ne hanedandanım, ne de mensuptum. Ben bir hakikati ve kendi görüşümü müdâfaa ediyorken, siz boyuna işaret vererek karşıma adam çıkarıyorsunuz. Ben senin gibi de Bendegân-ı hazret-i Şehriyarîden değilim!...
Mektepten çıkıyorken sadakat yeminini ben değil sen yaptın. Kızaracak yüz benim yüzüm değildir.” diyerek kürsüyü terk eder. (Ne yazık ki, bu konuşmalar, meclis zabıtlarına tahrif edilerek geçmiş.)
Bu tür eleştiriler, M.Kemal’in yüzüne karşı yapılmıştır. Böyle eleştirilerin binde biri, “kraldan fazla kralcılar” devrinde yapıldığında, ensesinde boza pişiriyorlardı.
Bu sıkı tartışmalardan sonra, Zeki Bey’e suikast teşebbüsünde bulunulur; Halid Paşa da mecliste katledilir. Bunların hikâyelerini haftaya anlatalım.
17.02.2013 Habervaktim.com































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.