• İstanbul 17 °C
  • Ankara 15 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 17 °C
  • Sakarya 16 °C
  • Şanlıurfa 25 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 21 °C
  • Bolu 16 °C
  • Bursa 17 °C

Namık Açıkgöz'den: Türklüğü dejenere etmek

Namık Açıkgöz'den: Türklüğü dejenere etmek
Geçen hafta 300 kadar aydın, anayasadan “Türk” kelimesinin çıkarılamayacağına dair bir bildiri yayınladı. Önce, böyle bir bildiriye gerek olup olmadığını konuşalım.


Köktürk Âbideleriyle, şair Aprınçur Tiginlerle, Ahmet Yesevîlerle, Yunus Emrelerle, Fuzûlîlerle, Karacaoğlanlarla, Pir Sultanlarla, Âkiflerle, Arif Nihatlarla, Necip Fazıllarla kelime kelime işlenen; Meragîler, Urmevîler, Itrîler, Hacı Ariflerle ses ses dokunan; Sinanlarla, Sedefkâr Mehmet Ağalarla mermer mermer örülen ve hepsinden de önemlisi İslam’la şereflenen Türklüğü, şimdi eşkıyaya göre tarif ve tahkim etmeye kalkarsanız, oyununuzu karşı takımın oyununa göre oynar; Türklüğe halel getirirsiniz.. Bu millet, tarih boyunca, bütün hikâyesini kendisi yazmış, asla başkasına yazdırmamıştır.
Bütün bu gerekçelerle, böyle bir bildirinin yayınlanmış olmasını, yanlış bulduğumu belirteyim.
Gelelim bildiri metnine...
Bildiride her ne kadar iğreti bir Selçuklu ve Osmanlı vurgusu yapılmışsa da, metnin Türklüğü cumhuriyetle sınırlaması, kabul edilemez. Cumhuriyet dediğiniz nedir ki Allah aşkına?.... Binlerce yıllık Türk tarihinde, 90 yıllık bir macera!... Üstelik halkıyla; halkının diniyle, diliyle, tarihiyle, türküleriyle kavgalı bir 80 sene!... “Partizan cumhuriyet”in kutsallaştırıldığı; cumhurun yok sayıldığı bir 80 sene...
Ayrıca bu bildiri, ideolojize edilmiş bir metindir... Anayasanın ve devletin ideolojik zihniyetten arındırılması kavgasının verildiği; anayasadaki ideolojik yapılanmadan kendisine görev çıkarmaya çalışan çeteci zihniyetin hâk ile yeksân edilmeye çalışıldığı bir dönemde, hâlâ 20. yüzyıl değerleriyle düşünüp “buyurgan devlet” anlayışıyla hareket etmek, tarih dışılıktır.
“Devletimizin eşit ve şerefli üyeleri olan aziz vatandaşlarımız, ırklara ve mezheplere ayrıştırılamaz.” cümlesinin altına imzamı atarım. Elbette tarih ve kültürün yoğurduğu bu coğrafyanın bütün fertlerini, ırk ve mezheplere bölmenin, Ortaçağ feodalitesine dönmek demek olduğunu bilirim ama zaten toplumsal bir kaziyye olan bu hükmün temcit pilavına dönüştürülmesini de anlamakta zorluk çekerim.
“Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz” diyen Mehmet Akif’in torunları, “medeniyet” kuran bir milletin adı yüzünden telaşlanıp bildiri yayınlıyorsa, Akif’in ruhu muazzep olur.  
“Türk” ve “Türklük” kavramlarını, değil bildirilere konu etmek, gündem konusu yapmak bile, bu necip millet için bir dejenerasyondur..



“Türk” ve “Türklük” kavramlarını yazdığımız halde, az kalsın unutuyordum....
“Türk Bayrağı” adının değiştirilmesini isteyen hanımın adı neydi yaa?...
“Hilal” mi?...
Haaa?!...
Tamam o zaman...

 

06.04.2013 Habervaktim.com

Bu haber toplam 551 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim