• İstanbul 16 °C
  • Ankara 10 °C
  • İzmir 14 °C
  • Konya 8 °C
  • Sakarya 14 °C
  • Şanlıurfa 15 °C
  • Trabzon 14 °C
  • Gaziantep 13 °C
  • Bolu 11 °C
  • Bursa 14 °C

Namık Açıkgöz'den: Üniversiteler ölmüş de toprak atanı yok

Namık Açıkgöz'den: Üniversiteler ölmüş de toprak atanı yok
Üniversitede 32 yıldır çalışıyorum. 6 yıl da lisans ve yüksek lisans öğrenciliği... Etti mi 38 yıl?... Yani 38 yıldır üniversite ile haşır-neşir biriyim.

Bir arkadaşım anlatmıştı… Öğrenciler, seçmeli dersi, ilgi duydukları alan değil de en yüksek başarı notunu almak için seçilen olarak görüyorlarmış bölümlerinde. Yani öğrencinin üniversitede okuma amacı üniversal bilgi ile donanmak değil, sınavda en yüksek notu almak…

Bir başka arkadaşım anlatmıştı. Dersinde 1 kitap ve 3 makaleyi okumalarını söylemiş öğrencilere... Okuyan olmuş, okumayan olmuş… Sınavdan sonra öğrenci, arkadaşıma, "Hocam okuttuğunuz kitaptan ve makalelerden soru çıkmadı. Şimdi biz bunları boşuna mı okuduk?..." diye sormuş. Zihniyete bakar mısınız? Öğrencinin amacı bilgiyle donanmak değil, not almak!

Büyük üniversitelerde çalışan bir arkadaşım anlattı. Öğrenciler bir hocanın verdiği ödevi, gidip kütüphanelerden araştırmak yerine, diğer hocaya gidip komprime bilginin olduğu yayınlar istiyorlarmış. Konuyla ilgili olup bilgi çıkarılacak makale, kitap falan istemiyorlarmış haa!... Hap gibi komprime bilgi. Hiç anlama cehdi göstermeden bir kağıda aktarılacak… O kadar!... 

Bir gün Osmanlıca dersindeyiz… Sınav notu dışında, ödev notu da veriyoruz. Ben, ödevi, derste metin okumaya göre veriyorum. İyi okuyana artı, yarım yamalak okuyana yarım artı, çalışmadığını söyleyene veya okuyamayana eksi veriyorum. Bir yarıyılda, her öğrenciye en az 4 defa okuma sırası geliyordu. Bir gün, öğrencinin birine metni okumasını söylemiştim. Öğrenci, "Hocam benim 4 artı'm var zaten; okumama gerek yok" dedi.

Yani, şu anda üniversitelerde, bilgi ile donanma değil, "ölçme-değerlendirme" sisteminin işlemesi fetişizmi var. Başarı sadece sınavda alınan nota ve verilen mezun sayısına bakarak değerlendiriliyor. Temel felsefe, öğrenmek ve bilgiyle donanmak değil, "Başar da nasıl başarırsan başar!"dır. 

Başarının nota indirgenmesi, üniversite zihniyetini dejenere etmiştir.

Böyle öğrencinin hayr umulur mu istikbâlinden?

05.01.2013 Yeni Akit

Bu haber toplam 600 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim