Suriye krizinin başından itibaren savunduğum tezi bir kez daha özetleyerek başlamak istiyorum.
Ne pahasına olursa olsun Şam’daki rejimi savunduğu düşünülen Rusya-İran-Çin bloğu, farklı üslup ve arayışlarla da olsa Beşar Esad’ın ayakta kalmasına doğrudan katkı sağladılar.
Oysa asıl sorun, Suriye’de değişim istediği iddia edilen ve daha çok ABD-Fransa ile temsil edilen Batı bloğunda. Bu blok, söylem olarak rejimin değişmesini istiyor gibi görünse de, yeni rejimle ilgili kaygılarının daha baskın olması yüzünden kelimenin tam anlamıyla iki yüzlü bir politika izliyor.
Kaygının ayrıntıları malum. Suriye’de başından itibaren Türkiye’nin savunduğu tez hakim olsa, eninde sonunda geniş kesimleri temsil edecek, muhtemelen de İhvan merkezli bir iktidar ortaya çıkacaktı. Bir yandan Mısır’daki gelişmelere, diğer yandan Arap baharında ortaya çıkan adalet ve özgürlük söylemlerine bakan Batı bloğunun, böyle bir süreci desteklemesi söz konusu bile olamazdı. Nitekim sözden öte bir destekleri de olmadı şu ana kadar.
Yazının devamı için: http://haber.stargazete.com/yazar/ozgurluk-ve-adalet-bize-yakismiyor-mu/yazi-755021































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.