- Kurtuba/Cordoba
Endülüs Emevî Devletine 275 yıl başkentlik yapmış olan bu kadim şehir, o tarihlerde dünyanın önemli bir kenti ve kültür merkeziydi.
“Kurtubalı Müslümanlar, kendi şehirlerini (Kurtuba’yı) “ümmü’l-kurâ/şehirlerin anası” veya “Endülüs’ün Mısır’ı”olarak nitelemekteydiler. X. yüzyılda Kurtuba 400-500 bin nüfuslu bir şehirde ve o tarihte Avrupa’da ya da Kuzey Afrika’da bu büyüklükte başka bir şehir yoktu. Aynı tarihlerde diğer Endülüs şehirlerinden Malaga, Meriye ve İşbiliye, 70-100 bin arasında bir nüfusa sahipti.
Kurtubalılar kendi şehirlerini bu şekilde vasf ederken dışarıdan gelenler de ilginç değerlendirmeler yapmaktaydı. Mesela X. yüzyılda kimilerine göre bir Fatımî casusu olarak şehre gelen İbn Havkal, bu kent hakkında önemli bilgiler verir. Ona göre; “X. yüzyılda Kurtuba, Endülüs’ün en büyük şehridir. Mağrib diyarında, el-Cezire, Şam ve Mısır’da onun gibi ya da ona yaklaşacak kadar kalabalık, çarşıları geniş, rahat, temiz, camileri mamur, hanları hamamları çok olan başka bir şehir yoktur.”
Sebte’de doğmuş, öğrenimini Kurtuba’da tamamlamış, Norman Kralı II. Ruggero’nun (1130-1154) ilk yıllarında Sicilya’nın başşehri Palermo’ya yerleşmiş, onun hizmetinde bulunmuş ve orada ölmüş olan İdrisî de Kurtuba hakkında şunları söylemektedir: “Kurtuba’nın âlimleri çok seçkin ve kazançları çok iyi, elbiseleri ve binekleri dikkat çekicidir. Şehrin yiyecekleri-içecekleri güzel ve tüccarlarının kazançları boldur.”
Müslümanlar gittikleri her yere ivme kazandırmış ve yeni yerleşim yerleri inşa etmişlerdir. Onlar aynı şekilde İspanya’da da 20-25 kadar şehir kurmuşlardır. Bu da Müslümanların fethettikleri yerde kalıcı olmak istediklerinin bir göstergesidir. Şehirleşme Roma’da da vardı. Fakat Müslümanlar fethettikleri yeri kalıcı yurtlar olarak görmekteydiler. Bu da kendini iki şekilde göstermekteydi:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.