“Râsim Özdenören merhûmun mesele hakkındaki tespitlerinin günümüze taşınmasını bundan sonraki yol haritasının belirlenmesi bakımından ehemmiyetli buluyorum” demiştim. Devâm ediyoruz:
Nüfus planlamasını terviç edenler arasında, keza aynı planlamanın mantıkî bir sonucu olarak kürtajı, evlilik dışı ilişkileri (yani zina ve fuhşu), hatta homoseksüelliği açıkça “mubah” sayanların mevcut olduğu bilinirse, belli bir ahlâk anlayışının iktisadî sahaya nasıl müessir olduğu daha iyi anlaşılır sanırım. Önemli olan, bu ahlâk anlayışını, herkesin kabul edebileceği «objektif» bir dille, meselâ matematiğin diliyle ifade edebilmektir. Çocuk düşürme, evlilik dışı ilişkiler vs. gibi “tedbirlere” önleyici, koruyucu tedbirler adını veriyorlar. Önleyici tedbirler alınmazsa, bu tedbirler, savaş, açlık-kıtlık, hastalık halinde zecri olarak kendiliğinden gelir, diyorlar. Bir başka düzlemde de savaşın, açlığın, kıtlığın getireceği felâketleri, gene aynı ahlâki alan içinde kalarak anlatmaya çalışıyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.