Ömer Bozkurt: “Şehir tarihi yazarları kongresi başarı ile sonuçlandı”

Mardin Artuklu Üniversitesinin sadece bölgenin değil Türkiye’nin en fazla kongre, sempozyum ve çalıştaylar gerçekleştiren, bu çerçevede ulusal ve yerel boyutta araştırmalar yapan ve bunu yayınlayan nadir üniversitelerden biri olduğunu belirten Bozkurt, “ Bu yıl Türkiye Yazarlar Birliği’nin önerisiyle  bizim de ev sahipliği yaptığımız 5. Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi Mardin düzenleniyor. Kongrenin alt başlığı “Çok dilli çok kültürlü şehirler.” Ülkemizde çok dilli çok kültürlü şehirler dediğimizde akla ilk gelen şehirlerden bir tanesi de hiç kuşkusuz Mardin’dir. Atatürk Kültür Dil ve Tarih Kurumu Başkanlığının da katkı sağladığı kongreyi çok dilli, çok kültürlü ve çok inançlı Mardin’de yüz yüze yapmayı planlamıştık; ancak salgın nedeniyle online olarak gerçekleştiriyoruz.” dedi.

Bozkurt konuşmasında, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Kurumu Başkanı Muhammed Hekimoğlu, Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan ve kendisi de bir şehir tarihçisi olan Mardin Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar’ın kongrenin gerçekleşmesi için büyük bir çaba gösterdiklerini ifade etti.

Daha önce gerçekleştirilen kongrelerde şehirlerin tarihi, ekonomisi, mimari yapıları başta olmak üzere bir çok farklı konunun ele alındığını belirten Bozkurt, şimdi ise  çok dillilik ve çok kültürlüğün şehirleri ve o şehirde yaşayanları nasıl etkilediklerini konuştuklarını belitti.

Bozkurt sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şehirle insan arasında çok önemli bir ilişki var, nasıl ki bir insan doğduğu andan itibaren beslenir, büyür, gelişir daha sonra kendi fikirleri oluşur ve o fikirler doğrultusunda kendisine bir yol belirlerse işte şehirler de öyledir; bir kişiden doğup ondan beslenip çevre şartlarıyla toprağıyla besinleriyle büyüyüp belli bir kıvama gelip artık kendisi fikirleriyle kendisi yeni fikirler üreterek yeni bir takım düşünceler oluşturuyorsa aynı zamanda şehri de oluşturuyorsa şehirde bir insan gibidir. İnsan nasılsa şehirdir öyledir. Dünyada bir sürü şehir var ama insanlar bazı şehirleri ziyaret eder. Her şehri ziyaret etmez, o şehrin bir ruhu vardır, şehir de orada ki insanlardan beslenir. Hepimiz aynı yapılara sahip olsak şehir aynı yapıda ortaya çıkar ama insan farklılığı var. İşte bu kongrede bu bağlamda şehirlerdeki çok kültürlüğü ve çok dilliliği konuştuk. Oldukça yararlı bir kongre oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum”