Gelenek kelimesi, Kamûs-ı Türkî (1901) başta olmak üzere yüz yıl öncesinin hatırı sayılır sözlüklerinde yer almaz. Anane kelimesi yer alır ki, Nişanyan'a göre o da 'Arapça sözcük (rawa) fulan 'an fulan 'an fulan....
Gelenek kelimesi, Kamûs-ı Türkî (1901) başta olmak üzere yüz yıl öncesinin hatırı sayılır sözlüklerinde yer almaz. Anane kelimesi yer alır ki, Nişanyan'a göre o da 'Arapça sözcük (rawa) fulan 'an fulan 'an fulan.... şeklindeki geleneksel anlatım kalıbından türetilmiştir. Modern Türkçe anlamı muhtemelen Fr tradition (1. rivayet zinciri, 2. gelenek) sözcüğünün yanlış çevirisini yansıtır.'
Geleneğin macerasını ise A. Tietze belirler: 'Gelenek 'eski adet, anane' 'Cumhuriyet devrinde yapılan' ifadesinin altını çizerek, geleneğin 'bir insan topluluğunun belirli bir süre ortaklaşa sahip olduğu teknikler, kurumlar ve inançlar bütünü' (E. Doutté) şeklinde kazandığı sosyolojik tanıma yine yerli sosyolojik verilerin içinden bakıldığında, gelenekçilik adı altında bir tür ideolojiye dönüşmesinde dilin kendi şartarından değil asıl siyasal zorunluluklardan kaynanlanan bir yan olduğunu belirleriz.
Yazının devamı için : http://yenisafak.com.tr/yazarlar/OmerLekesiz/gelenek-derken/36568
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.