• İstanbul 16 °C
  • Ankara 6 °C
  • İzmir 14 °C
  • Konya 7 °C
  • Sakarya 12 °C
  • Şanlıurfa 17 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 14 °C
  • Bolu 7 °C
  • Bursa 12 °C

Ömer Lekesiz'den: İtibar dergisi ve rezi(l)danslar

Ömer Lekesiz'den: İtibar dergisi ve rezi(l)danslar
1- İtibar Aylık Edebiyat ve Fikriyat dergisinin 4. sayısı da çıktı.

İtibar, her yeni sayısının içeriğini merak ettiğim ve çıkışını heyecanla beklediğim üçüncü dergimdir (diğerleri Hece ve Dergah'tır). Yukarıda zikrettiğim imzalardan bakıldığında İtibar'ın edebiyat ortamımızı belirleyen isimleri bünyesinde topladığı aşikar olarak görünüyor. İzleyen sayılarında da bu tutumunu koruyacağını umuyorum.

2- Yedikule'de yaptığı rezidanslarla İstanbul'un silüetini bozan şirket 2012 yılını kutlamak için yayımladığı ilanlarda, tahrip ettiği siluete ilişkin görüntüleri kullanmış.

Genel Yayın Yönetmenliğini Akif Emre'nin yaptığı dunyabulteni.net'te yer alan bu haberin sanırım ne matbu ne de sanal alemde başka taliplisi çık(a)mamıştır.

Yine Akif Emre aynı konuya münhasıran gazetemizin 22 Eylül 2011 tarihli nüshasında "İstanbul semalarında yükselen ihtiras" konulu bir yazı da yazmıştı. "İhtiras" vurgusu önemliydi çünkü ihtiras kibri emziren memedir, onu besleyen, palazlandıran, azgınlaştıran, şirretleştiren süt ihtirastan gelir. Nitekim dunyabulteni.net'teki haber de bunu pekiştirmektedir.

Bu kutlama tarzıyla ne demiş oluyorlar, o rezi(l)dansları yapanlar: "İstanbul'a sahip çıkmak size mi kaldı ey münevverler ve size mi kaldı imza kampanyası tertip ederek bizi protesto etmek ey romantik hanımlar? Bakın biz modern Babil Kulesi olan eserimizle dimdik ayaktayız, dikiyoruz, dikmeye devam edeceğiz; güç bizdedir; muktedirler arkamızdadır, para önümüzdedir; sizin itirazınız bizim ihtirasımıza göre sinek hükmünde bile değildir".

Kibrin müşabehetiyle, insani ilkeleri reddetme ilkesine dayanan bu tutumu vicdanı ve mekan sevgisi olanların kabullenmeleri imkansız olsa da bence şunu artık kabullenmek zorundadırlar: Şehrin siluetini tahrip eden o baltanın sapı bizim ormanımızdandır; güç vizelerini ağızları Besmeleli muktedirlerimizden almışlardır. O halde onların korunmuşluklarını korumak için dilsiz şeytan olunacak yani susulacaktır; susmamak kendi kabahatimizi ifşa etmek olacaktır çünkü.

İşte İtibar dergisini ve rezi(l)dansları burada birlikte yazmamın nedeni, en iyinin ve en kötünün aynı dünyada ve aynı inancın mensupları arasında yaşıyor olmasındandır.

Bir yanda İtibar dergisi üzerinden -deyim yerindeyse- boğazlarından kestikleri kuruşlarla bize mahsus kültürü yaşatmaya çalışan üç beş iyi adam, diğer yanda minareler arasına Babil Kulesi -ahir zamandaki adıyla rezi(l)dans- dikmeyi marifet sayan şehir ve kültür düşmanı üç beş muhteris! Aynı camianın içinde yer alan garipler ve kibirliler! Varın gerisini siz söyleyin, siz düşününün.

Babil'in Akadca'daki (Bâb-ilû /Bâb-ı ilâh) anlamını bilenleri kızdırmamak için söylemeliyim ki, bu kelimeyi muharref Eski Ahit'teki "karmaşa, kargaşalık" ve kendini Tanrı sanan insanın dikiti anlamında kullanıyorum.

Bu ikili zıt örnekten İtibar dergisini muteber, rezi(l)dansları müstahkar bulmamız bizim kapitalizme karşı tercihimizi belirtir ki, son tahlilde kendini hangi inançtan sayarsa saysın, her kapitalist sadece kapitalizm dinine mensuptur.

Bunu derken her tekfirin bir tefrikten kaynaklanıyor olmasından hareket ediyorum, hâşâ bi-rilerini tekfir etme merakımdan değil!

04.01.2012 Yeni Şafak

Bu haber toplam 614 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim