Zihnin ve dilin / elin ortak bir uygulaması olan sanat, tahayyülün sonsuzluğu ile dilin / elin mahareti olarak, herkesin aşinası olduğu tasavvurun ve eyleyişin fevkinde olandır.
Bu fevkinde oluş, deyim yerindeyse sanatçıyı kendi zamanın ötesine 'uçurarak', güncel olana 'uzaktan / yukarıdan' bakma imkanı sağladığından, o bakışın farklılaşmasını, sıra dışı olmasını da beraberinde getirir ve bu nedenle bir sanatçı da kendisini gündelik hayatın seline bırakmış olanların gördüklerinden / hissettiklerinden ayrı bir görüşü / hissedişi temsil eder.
Yazının devamı için : http://yenisafak.com.tr/yazarlar/OmerLekesiz/muhalif-olmak-sanatin-isi-mi-sorunu-mu/35261































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.