Sene 2009'da, yine bir TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı'na denk gelen günde İskender Pala '(S)ağ ayak, TÜYAP'ta henüz bir sığınmacı, bir içgüveysi konumunda olup asla belirleyici olamamıştır. Olması da şimdilik uzak ihtimaldir. (...) Aydın olma bilincine ideolojiyi karıştırmayacak ve TÜYAP'ta onur konuğu olarak kendi ideolojisinden olmayan birini de seçebilecek kurul üyeleri aranıyor.' diye yazmış ben de bunun üzerine 'Nedir bu sağ ayaklar?' başlıklı yazımda şunları söylemiştim:
'Bal tutan parmağını yalar...
Büyük fuarları onlar organize ediyorlarsa, büyük yayınevlerini onlar kuruyor veya yönetiyorlarsa, helal olsun, haklarıdır.
Türkiye'de Sol edebiyatın üstünlüğü bir süre daha böyle devam edecektir.
Sol edebiyatı, kurumlarıyla değilse de bireysel çabalarıyla dengeleyen tek kesim -özellikle son 25 yıldır- İslâmcılardır.
Batı'yı bilirler, Sol'un ne yaptığını iyi izlerler; kendileri de ne Batı'dakinden ne de Sol'dakinden geride kalmayan sanatsal bir çabanın içinde yürürler.
İstemezler, yakınmazlar, hele hele hiç ağlamazlar... Sadece kendi işlerini yaparlar...
(...)
Bu arada Sağ ne yapıyor?
Ağlıyor.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/OmerLekesiz/tuyapin-kulturel-kimlik-zulmune-artik-yeter-demeli-mi/40649































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.