"Mavi hapı alırsan hikâye biter. Yatağında uyanırsın ve istediğin şeye inanırsın. Kırmızı hapı alırsan harikalar diyarında kalırsın." Bu sözler Morpheus'undu. O kurguda bu renkler farklı tür gerçekliklere yakıştırılmıştı. Oysa gerçek hayatta ya da yekten ona "hayat" diyelim, kırmızı ve mavi hap yok. Yaşamak var ( yaşadığını zannetmek de var elbette.) Yani seçimler var. Her an yapmak zorunda kaldığımız seçimler… Hap yok. Hap olmadığı gibi renk tercihi de yok. Adım attığımız her iş, kurduğumuz bütün hayaller seçimlere dayanıyor. Bu seçimlerin tamamında hikâye sürüyor hem de mütemadiyen yenilenerek… Hayatta, Matrix filmindeki gibi farklı türden gerçeklikler değil aynı türden gerçeklikler var. Bütün gerçeklikler rahatsız edici… Çünkü dünyadayız. Matrix filminde kırmızı hap; rahatsız edici gerçeklik; mavi hap, konfor alanı gibi duruyor.
Bilal Can'ın "Diriler Evinden Notlar" (Can, 2024) kitabı bana yukarıdaki girişi ve filmi hatırlattı hem de gerçekle yüzleştirerek. Hiç kimse Neo, Tiriniti ya da Morfeus değil. Herkes kendisi. O sebeple kırmızı hap sana asla yalnızca hakikati vadedemez.
Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/once-yara-vardi-k6529.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.