
Washington’dayım. Burada 1 Mayıs sabahının kör karanlık saatlerindeyiz. Türkiye öğle vaktinde, burdaysa sabahın 5’i. İnternetten Türkiye’yi izliyorum. Tatsız çatışma haberleri birbirini izliyor. Taksim, 1 Mayıs gösterilerine açılabilirdi. Daha önceki birkaç yıldaki gibi, büyük olasılıkla ciddi bir şey de olmayacaktı. Maalesef, aklıselim egemen olmadı.
Washington
Amerikalı emekli Büyükelçi James H. Holmes, bizim oturumun moderatörüydü. Şöyle bir soru yöneltti: “ABD-Türkiye ilişkileri, ülkenizdeki demokrasinin gelişimini nasıl etkiliyor?” Bu sorunun neden sorulduğunu anlamadık, ne diyeceğimizi bilemedik. Büyükelçi Holmes’un belki böyle bir niyeti yoktu ama soruda bir üstten bakış da hissettim.
Cevabım şu oldu: “Yakın tarihe bakarsak, ABD ne yazık ki Türkiye demokrasisine olumsuz etkilerde bulundu. İki askeri darbeyi destekledi, 28 Şubat post-modern darbesini de. Mısır’daki askeri darbeyi olumlayan bir tavır sergiledi. Obama döneminde bu konuda bazı değişiklikler olsa bile, son gelişmeler sırasında, ABD’den gelen mesajlar, demokrasiyi geliştirici yönde olmadı.”
Washington
Amerikalı emekli Büyükelçi James H. Holmes, bizim oturumun moderatörüydü. Şöyle bir soru yöneltti: “ABD-Türkiye ilişkileri, ülkenizdeki demokrasinin gelişimini nasıl etkiliyor?” Bu sorunun neden sorulduğunu anlamadık, ne diyeceğimizi bilemedik. Büyükelçi Holmes’un belki böyle bir niyeti yoktu ama soruda bir üstten bakış da hissettim.
Cevabım şu oldu: “Yakın tarihe bakarsak, ABD ne yazık ki Türkiye demokrasisine olumsuz etkilerde bulundu. İki askeri darbeyi destekledi, 28 Şubat post-modern darbesini de. Mısır’daki askeri darbeyi olumlayan bir tavır sergiledi. Obama döneminde bu konuda bazı değişiklikler olsa bile, son gelişmeler sırasında, ABD’den gelen mesajlar, demokrasiyi geliştirici yönde olmadı.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.