* orhan okay benim (yüksek öğretmen okulu ve eğitim enstitüsü)nden arkadaşımdır.. o zaman da kitapla, fikirle çok haşirneşir olurdu.. o yüzden arkadaşlar arasında müderris (profesör) diye ünlenir ve anılır olmuştu.. haydarpaşa lisesi müdürlüğünden emekli olan, sonra da yıllar önce kaybettiğimiz geyveli necdet eren iki elini ağzına götürür.. iki gergi yaparak uzun yatakhanenin bir ucundan bir ucuna: (ulan müderris) diye bağırırdı.. orhan, o zamandan efendi, sakin bir insan olduğu için öylece bakar kâh tebessüm eder.. kâh kızgınlığını belli ederdi.. bodur boyuyle rahmetli necdet, orhan'ı nerede görse ulan müderris diye feryad ederdi.. orhan bazen üzerine yürür, bu sefer necdet hoplar kaçardı.. çok hatıralarımız vardır.. bu satırların yazarı yüksek öğretmen okulu ve eğitim enstitüsü talebe cemiyeti başkanı olarak bir çok fikir hareketlerine ve faaliyetlerine karıştığımı hatırlıyorum.. orhan okay hep istişare ve istikamet tayini rolünü ifa eden bir konumda olmuştur...
kitapçı vitrinlerinde yeni kitaplarını görüyorum.. çağundan haberim olmuyor.. telefon ettim.. nerelerde çıktı diye.. bana tam 10 değişik kitabını büyük bir koli yaparak eve göndertmiş.. bir kısmından bu suretle haberdar olabildim.. hepsini imzalamış.. kütüphanemin mutena yerlerine yerleştirdim..
* "poetika dersleri"ni (şule y.) "hocalık hatırası" diyerek..
* "silik fotoğraflar"ı, "hepimiz bu silik fotoğrafların içindeyiz" diyerek..
* "mehmed kaplan'dan hatıralar, mektuplar"ı (dergah y.) "osman akkuşak'a sevgilerle" diyerek..
* "necib fazıl kısakürek"i (şule y.) "kadim dost osman'a sevgilerle" diyerek..
* "batılılaşma devri türk edebiyatı"nı (dergah y.) "altmış yıldır hâlâ o müderris, hâlâ o molladan osman akkuşak için sevgiyle" diyerek ..
* "san'at ve edebiyat yazıları"nı (dergah y.) "osman'a sevgilerle" diyerek..
* "ilk türk pozitivist ve naturalist beşir fuat"ı (dergah y.) "aziz dost osman'a sevgiyle" diyerek..
* necip fazıl - kendi sesinin yankısı"nı (etkileşim y.) "bir gece rahmetlinin evinde beraberdik" yazarak imzalamış...
orhan okay benim için sadece bir mektep arkadaşı değil;
sadece inanılan, güvenilen bir dost değil;
gerçek unsurlarıyle edebiyatı ve türk edebiyatını anlamaya muktedir bir ilim adamı;
iç nizamını kendiliğinden yakalamış örnek bir insandır da..
doğrudan, iyiden, güzelden, hayırdan ve gerçeklerden ayrılmayan bir şahsiyettir..
bu evsafının ne kadarı genlerinden ne kadarı anababa terbiyesinden, ne kadarı nurettin topçu ve mehmet kaplan etkilerinden hasıl olmuştur.. işte onun hesabını ben yapamam.. aslında sevgili okuyucular, laf aramızda herşey galiba hakteâlâ'nın takdiriyle vücud bulan yaratılışta gizlidir..
onun kendisinden seksenlik bir ihtiyar diye bahsetmesine bakmayın.. şuuru, düşüncesi, cümlesi hâlâ canlı hâlâ aydınlık hâlâ dinamiktir.. kaderinin onun bir asrı tamamlamasına izin vereceğini tahmin, ümid ve temenni ediyorum.. kendime nasıl dua ediyorsam onun için de aynı duaları zikrediyorum..
ne olur sevgili okuyucularım, beni kendini ve arkadaşını evvela düşünen bir insan olarak görmeyin.. sizlere de duacıyım allah hepinize, hepimize hayırlı ömürler, hayırlı ameller, hayırlı emeller lütfeylesin...
orhan okay'ın eserlerinin muhtevasından, hususiyetinden, ilmi değerinden ele aldığı enteresan cazib konulardan zaman zaman sevgili okuyucularıma örnekler ulaştıracağımın bilinmesini isterim.. tevfik mevlâdandır..
18.07.2011 Yeni Şafak































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.