Avrupa, BM sisteminin demokratikleştirilmesi konusunda isteksiz. Bu sistemin demokratikleştirilmesi, batı dışı coğrafyalarda demokrasinin inşası için elzemdir. 21. Yüzyılda dünyanın bir kısmının, diğerinin çıkarları için demokrasiden uzak tutulması, moda deyimle konuşursak, batının çıkarlarına da zarar verir.
Esad rejiminin Suriye’de kimyasal silah kullanması, ilk günlerdeki dalgalanmanın aksine, yaptırımsız kalacak gibi gözüküyor.
Suriye’de yüzbinin üzerinde insan katledilmiş olmasına rağmen uluslarası toplumun görüş birliği içinde bu işi engelleme imkanı yok gibi. “Savaşa hayır” veya “barışa şans ver” sloganları eşliğinde ve elbette Rusya’nın himayesinde (an için) ulaşılan sonuç, kimyasal siyahların BM’ye teslim edilmesi oldu. Oysa kimyasal silahların rejim tarafından toplam öldürülenlerdeki oranı yüzde biri bile bulmuyor.
Esad’ın serbest seçimlerin erkene çekilmesinin ardından görevi bırakma ihtimali daha olumlu bir adım olarak görülebilir. Cenevre müzakerelerinin ardından bu gerçekleşse bile, Mısır deneyimini dikkate alırsak, Suriye’de demokratik bir hükümet modeline izin verilebileceğini söylemek kolay değil. En azından Rusya bu konuda demokrasi kaygısıyla hareket etmiyor.
Orta’da katmanlı hesaplar, planlar ve projeler söz konusu.
Bunların okunabiliyor olması bir önemli bir mesele.
Yazının devamı için: http://haber.stargazete.com/yazar/uluslararasi-duzen-demokratiklestirilmeli/yazi-788234































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.