• İstanbul 15 °C
  • Ankara 11 °C

Prof.Dr. Ali Fuat Arıcı: Yeni müfredata genel bir bakış

Prof.Dr. Ali Fuat Arıcı: Yeni müfredata genel bir bakış
Millî Eğitim Bakanlığı uzun zamandır üzerinde çalıştığı yeni müfredat taslağını kamuoyuyla paylaştı. Askıya çıkarılan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adlı yeni müfredata ilişkin pek çok görüş ileri sürüldü.

 Alışılageldiği gibi okuyan-okumayan, bilen-bilmeyen pek çok kişi metinler üzerinde yorum yaptı ve yapmaya devam ediyor. Namık Kemal’in ifadesiyle elbette “Bârika-i hakikat, müsâdeme-i efkârdan doğar.” Ancak bunun bilgi dâhilinde ve uzman kişilerce yapılması önemli değer taşıyor. Değerli olan diğer bir husus, modelle ilgili görüş ve önerilerin ilgili yere yapılması. Diğer önemli bir konu ise tenkitle birlikte teklifin de yapılması.

Mesleğimizin icabı olarak taslak modeli inceleyip değerlendirmemiz kaçınılmazdı. Yaptığımız incelemeye ilişkin tespit ve tekliflerimizin bir kısmını muhataplara arz ederiz:

  • Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adlı programın çeşitli yerlerinde de belirtildiği gibi “bütüncül bir model” ortaya konmaya çalışılmıştır. Bütünlük iki şekilde kendini göstermektedir. Bunlardan ilki anaokulundan lise sona kadar devam eden aynı yapı söz konusudur. İkincisi belirlenen beceri kümelerinin bütün derslerde kendini gösteren bir yapı arz etmesidir. Bu iki unsur açısından bütüncül bir model ortaya konması önemli/isabetli bir uygulama olarak değerlendirilmektedir. Ancak metinde gerek dil bakımından gerekse söylem bakımından bir bütünlüğe ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Özellikle programın ilk 13 sayfası ile bundan sonra gelen kısımlardaki dil-anlatım ve kelime seçiminin birbirinden epeyce farklı olduğu göze çarpmakta, dahası metnin bu hâliyle büyük ölçüde imtizaçtan yoksun olduğu değerlendirilmektedir. Bu durum metnin birbirinden bağımsız kişi/ler tarafından parça parça yazıldığı intibaını vermekle birlikte dağınık bir yapı izlenimi oluşturmaktadır.
  • Programın pedagojik olarak kendini en çok gösteren tarafı “beceri merkezli” olmasıdır. Bu yönüyle program Türk Eğitim Sistemi için çığır açıcı bir nitelik arz etmektedir. Çünkü model, alan eğitimi literatüründe neredeyse yarım asırdır talep edilen/hayata geçirilmesi gereken bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir. Mezkûr modelin beceri merkezli olması, bilginin ihmal edilmesi anlamını taşımamalı; iki kavram arasında tercih yapılmasına/alternatif oluşturmasına imkân verilmemelidir. Ancak beceri kümelerinin büyük çoğunluğunun (kavramsal, eğilimler ve sosyal-duygusal) MEB tarafından daha önce ortaya konmuş olan K12 Beceriler Çerçevesi metninden alındığı görülmektedir. Söz konusu bu metninse kaynakçasından tam olarak anlaşılmasa bile başta ABD’de yayınlanmış olan 21. yy. becerileri başta olmak üzere Batı menşeli metinlerden çeviri yoluyla elde edildiği anlaşılmaktadır. “Kültürel” bir alan olması gereken eğitimin kavramsal beceriler kümesine dâhil edilenlerin bir ölçüde evrensel olabileceği düşünülerek ithal edilmesi kısmen kabul edilebilir olsa bile “sosyal-duygusal beceriler ile eğilimler” kısmına dâhil edilen içeriklerin kültürel yönünün ağırlıklı olmasından dolayı yerli bilimsel literatürden/birikimden istifade edilerek oluşturulması gerekli görülmektedir.

Devamı: https://www.yenisoz.com.tr/yazarlar/yeni-mufredata-genel-bir-bakis-495/

Bu haber toplam 206 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim