• İstanbul 17 °C
  • Ankara 26 °C

Prof. Dr. Hasan Basri Öcalan: İki Rüya Arasında “Bursa Mevlevîhânesi”

Prof. Dr. Hasan Basri Öcalan: İki Rüya Arasında “Bursa Mevlevîhânesi”
Tasavvufta rüya motifi oldukça önemlidir. Dervişlerin eğitimi, şeyh efendilerin dervişler hakkındaki kanaati gibi hususlarda rüyaya itibar edilir.

 Bu konuda Prof. Dr. Süleyman Uludağ’ın yazdıkları şöyledir: “Hz. Paygamber (sav) gördüğü rü’yaları anlatır, sahabenin gördüğü rü’yaları da ta’bir ederdi. Bu snnet şeyhler arasında da devam eder.”

Mevleviyye tarikatının eğitim kurumlarından mevlevîhânelerin ilk örnekleri Konya’da, daha sonra da Ulu Arif Çelebi’nin gayretleri sonucu Anadolu Selçuklu Devleti ile diğer beyliklerin topraklarında kurulmuştur. Ârif Çelebi özellikle Anadolu’nun doğusunda Tebriz, Merend, Sivas, Tokat, Bayburt, Erzurum, Irak ve Sultâniye’ye ziyaretlerde bulunmuştur. Batı Anadolu’da hâkimiyet sağlayan beyliklerden Germiyan Emiri Yakup Bey ve Aydınoğulları Beyi Mehmed Bey kendisine intisap etmişler ve tarikatın Konya dışına yayılmasını sağlamışlar ve bu bölgede mevlevîhâneler inşa edilmeye başlanmıştır. Özellikle Afyon Mevlevîhânesi ile Kütahya’da Ergun Çelebi tarafından kurulan Erguniyye Mevlevîhânesi Konya’dan sonra ikinci ve üçüncü büyük merkez dergâhlar olmuştur

Osmanlı topraklarında ise ilk defa II. Murad tarafından Edirne’de açılan mevlevîhâne ile tarikat bu devletin sınırlarına girmiştir. Daha sonra II. Murad’ın adamlarından Yahşi Bey Tire’de bir mevlevîhâne inşa etmiştir. İstanbul’un fethinden sonra Akataleptas Manastırı Kilisesi’nden camiye dönüştürülen Vezneciler’deki Kalenderhâne Camii’nin bir süre Mevlevî zâviyesi olarak kullanıldığı kayıtlardan anlaşılmaktadır. Ancak ilk müstakil mevlevî dergâhı II. Bayezid’in izniyle kurulan Kulekapı (Galata) Mevlevîhânesi’dir. Söz konusu dergâh dönemin dirayetli devlet adamlarından İskender Paşa’nın arazisi üzerine kurulmuştur. Dergâh kurulduğu tarihten itibaren İstanbul, Mevleviliğin Konya’dan sonraki merkezi haline gelmiştir. Bu dergâhta, daha sonraları Şeyh Galib gibi ünlü bir şahsiyet şeyh olacak ve onun gibi pek çok meşhur zat burada yetişecektir.

Mevleviliğin Osmanlı topraklarında yayılmasında özellikle Afyon Mevlevîhânesi postnişini Divâne Mehmed Çelebi’nin büyük katkıları olmuştur. Halep, Burdur, Eğirdir, Sandıklı, Kahire, Kudüs. Şam, Cezayir, Sakız, Midilli, Lazkiye, Tebriz, İsfahan, Bağdat ve Fas gibi şehirlerde XVI. asırda kurulan mevlevîhâneler, onun gayretleriyle ortaya çıkmıştır.

Osmanlı topraklarında Konya dışında kurulan ve âsitâne olarak yani birinci derecede önemli başlıca dergâhlar şunlardır: Afyonkarahisar, Manisa, Kütahya, Halep, Galata (Kulekapı), Yenikapı, Kasımpaşa, Beşiktaş (Bahariye), Bursa, Kahire, Kastamonu, Eskişehir, Gelibolu, Rumeli Yenişehiri (Larissa). Söz konusu âsitâne dergâhlar geniş bir bahçe içinde; semâhâne, türbe, mescid, matbah-ı şerif, meydân-ı şerif, dede hücreleri, selâmlık, harem dairesi, şadırvan gibi binalardan oluşmaktaydı. Âsitâneler aynı zamanda fonksiyon olarak da çok önemli görevler icra ediyordu. Âsitânelerde Mevlevî dervişi yetiştirmek için eğitimler veriliyordu. Ancak zâviye olarak kurulan mevlevî dergâhlarında bu türden eğitimler mevcut değildir.

Bursa’da ilk Mevlevî dergâhının ise Kaplıca yakınlarında Adabahçesi diye bilinen yerde kurulduğu arşiv belgeleriyle sabittir3. Dergâhın 1514 tarihinde kurulduğu, kurucusunun da Hayreddin b. Garib olduğu rivayet edilmektedir. Divane Mehmed Efendi dergâhı genişletmiş ve yenilemiştir. Aynı tarihlerde Derviş Mustafa b. Ahmed’in dergâhın şeyhi olduğu görülmektedir. Âlim ve nazik bir kimse olan Derviş Mustafa dergâhta ücret almadan görev yapmış ve 1520’de berat almak üzere İstanbul’a gitmiştir4. Arşiv belgelerinden hareketle söz konusu dergâhın kuruluşunu takip etmek mümkündür.

Devamı: https://www.insaniyet.net/iki-ruya-arasinda-bursa-mevlevihanesi/

Bu haber toplam 663 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim